Facianın meydana geldiği Armutçuk Müessesesi’nde 7 Mart 2022 tarihinde düzenlenen anma törenine;
Kdz. Ereğli Kaymakamı Mehmet Yapıcı, Kdz. Ereğli Emniyet Müdürü Hasan Ünlü, Alaplı Belediye Başkanı Nuri Tekin, Kandilli Belediye Başkanı Mustafa Aydın, Ormanlı Belediye Başkanı Bayram Başol, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Genel Müdür Yardımcısı İsmail Güner, Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Hakan Yeşil, GMİS Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, GMİS Genel Sekreteri Ertan Kaya, GMİS Genel Mali Sekreteri Volkan Yıldız, GMİS Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Tayfun Demir, TTK Armutçuk Müessese Müdürü Faik Alp, Amelebirliği Başkanı Şenol Yücel, Jandarma Komutanı, işçi ve memur sendikalarının şube başkan ve yöneticileri, Maden Şehitleri Derneği Başkanı Çetin Yiğit, Müessese Yöneticileri, GMİS’e bağlı şubelerin başkan ve yöneticileri, siyasi parti temsilcileri, meslek ve sivil toplum örgütlerinin başkan ve temsilcileri, muhtarlar, maden şehitlerinin aileleri ve maden işçileri katıldı.
Tören, maden ve tüm şehitler için saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.
YEŞİL: TÜRKİYE’NİN TAŞKÖMÜRÜ İTHAL ETME LÜKSÜ YOKTUR
Anma töreninde bir konuşma yapan GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil, 39 yıl önce yaşanan faciada hayatlarını kaybeden 103 maden işçisini şükran ve minnetle andıklarını söyledi.
174 yıldır dünyanın en zor mesleklerinden biri olan madenciliği sürdürdüklerini ifade eden Yeşil, “Bizler 174 yıldır, dünyanın en zor mesleklerinden birisi olan madenciliği sürdürüyoruz. Bugün de taşkömürü dünyanın en önemli enerji kaynaklarından biri. Türkiye’nin de taşkömürüne ihtiyacı var. Ülkemiz ve milletimiz için güvenli ve verimli olarak üretmeye çalışıyoruz. Ancak yeterince üretmiyoruz. Ülkemizin yıllık taşkömürü tüketimi 39 milyon tondur. Türkiye her yıl milyarlarca dolar ödeyerek 38 milyon ton taşkömürünü ithal ediyor. Pandemi ve uluslararası çatışmalar nedeniyle ülkeler ekonomik kriz ile boğuşurken, taşkömürünün uluslararası piyasalardaki fiyatları yüzde yüze yakın oranlarda arttı ve artmaya devam ediyor. Bölgemize kurulu Erdemir ve Kardemir başta olmak üzere, demir-çelik sanayimizin ana hammaddelerinden olan koklaşabilir taşkömürü ithalatında zorluklar yaşanıyor.
Termik santrallerde de aynı sorunlar gündemde. İthal kömür tedarik etmek zorlaşıyor. İthalatına milyarlarca dolar ödediğimiz kömürün maliyetlerin daha da artacağı, tedarik sorunun daha da büyüyeceği öngörülüyor. Bu şartlar bir kez daha göstermiştir ki Türkiye’nin, stratejik bir ürün olan taşkömürünü ithal etme lüksü yoktur” dedi.
YERALTINDA ÇIKARILMAYI BEKLEYEN 1,5 MİLYAR TON TAŞKÖMÜRÜ REZERVİMİZ VAR
Demir-çelik fabrikalarının yüksek fırınlarını çalıştırmak, sanayinin çarklarını döndürebilmek için havzadaki öz kaynak olan taşkömürüne ihtiyaç olduğunu ifade eden Yeşil şöyle dedi:
“Yeraltında çıkarılmayı bekleyen 1,5 milyar ton taşkömürü rezervimiz var.
Bu rezervi yerüstüne çıkarıp ülkemiz sanayisine kazandırma zorunluluğumuz var. TTK’nın kuruluş kapasitesi yılda 5 milyon ton satılabilir taşkömürü üretmektir. Ancak Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda emeklilikler sürüyor, işçi açıklarımız büyüyor. En kısa zamanda taşkömürü üretimini artırmanın planlamasını yapmak, işçi açıklarımızı acilen gidermek zorundayız. Her fırsatta söyledik, söylüyoruz. Yerli ve milli üretimin konuşulduğu, hammadde fiyatlarının hızla yükselmeye devam ettiği, tedarik sorunlarının yaşandığı bu dönemde, TTK’ya yapılan yatırımların üretime yansıması için işçi açıklarının biran önce giderilmesi, TTK’nın norm kadro ile çalışır hale getirilmesi gerekiyor. Böylece TTK, taşkömürü üretimini artırarak ülkemize ve milletimize daha çok hizmet eder duruma gelecektir, dışa bağımlılıktan ülkemizi kurtaracaktır”.
MADEN ŞEHİDİ AİLELERİNE İSTİHDAM YASASINDAKİ YANLIŞ DÜZELTİLMELİ
Yeşil, maden şehidi ailelerine tanınan istihdam hakkından tüm maden şehitleri yakınlarının yararlanması gerektiğinin de bir kez daha altını çizdi. Bunun için girişimlerinin devam ettiğini anlatan Yeşil, “2014 yılında 301 madenci kardeşimizin hayatını kaybettiği Soma Faciası’ndan sonra bazı yasal düzenlemeler yapıldı. Maden şehitlerimizin yakınlarına bazı haklar da tanındı. Ancak yasa kapsamı sınırlandırıldı. Burada, Armutçuk’ta yaşamını yitiren 103 madenci kardeşimizin ve Kozlu’da yaşamını yitiren 263 madenci kardeşimizin yakınları başta olmak üzere; 10 Haziran 2003 tarihinden önce ve 13 Mayıs 2014 tarihinden sonra şehit olan madencilerimizin yakınları bu haklardan yararlanamadılar.
Tüm maden şehitlerimizin yakınlarının bu haklardan yararlanması için Sendikamızın, maden şehit aileleri derneğimizin ve milletvekillerimizin girişimleri oldu. Bu girişimlerimizi sürdürüyoruz. Bu yanlış düzeltilmelidir. Başta TTK ve TKİ olmak üzere tüm kamu kurumlarına eleman alımında maden şehitlerimizin yakınlarına öncelik verilmelidir” dedi.
ÖNCE SAĞLIK, ÖNCE EMNİYET
GMİS Genel Başkan Hakan Yeşil, “Önceliğimiz her şeyden önce sağlığımız ve can güvenliğimizdir. Önce sağlık, önce emniyet diyoruz. Sendika olarak her şart altında yanınızdayız.
Maden şehitlerimize ve vatan şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına bir kez daha başsağlığı ve sabır diliyorum” dedi.
ALP; EN DEĞERLİ VARLIĞIMIZ MADENCİLERDİR
TTK Armutçuk Müessese Müdürü Faik Alp, bugünü anmanın kurum adına çok üzücü olduğunu söyledi. Bu tür kazaların bir daha yaşanmaması için kurum olarak tüm tedbirleri alarak üretim yaptıklarını anlatan Alp, “Bizim için bugünü anmak kurumumuz adına üzücü bir durum. Kurum olarak ilkemiz şudur; Önce sağlık, önce iş güvenliği daha sonra üretim. Bizim için madenci çok değerlidir. En değerli varlığımız siz değerli madenci kardeşlerimizsiniz. O nedenle bütün önlemler alınarak üretim yapılmaktadır. Tüm maden şehitlerimizi, vatan şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Ailelerine sabırlar diliyorum” dedi.
Anma töreninde, faciada yaşamını yitiren işçiler için maden işçileri tarafından Kur'an-ı Kerim okundu, dualar edildi.
(İHA)
YORUMLAR