Karadeniz Ereğli Belediyesi, Anadolu Uygarlığının parçası
olan 3400 yıl öncesine ait İnönü Mağarası kazıları sırasında ortaya çıkarılan
çömlek kalıbının yeniden hayat bulması için “Ereğli Baskı Sergisi” açtı.
Belediye Başkanı Halil Posbıyık, Festival boyunca Yaşlı ve Genç Evi’nde açık
kalacak olan sergiyi gezdi.
Haber merkezi - Anadolu uygarlığının parçası olan 3400 yıllık çömlek kalıbı yeniden hayat buldu.
Kdz. Ereğli
Belediyesi, İnönü Mağarası kazıları sırasında ortaya çıkarılan çömlek kalıbı
motifinin yeniden kumaşlarda, seramiklerde ve farklı objelerde yaşatılması için
proje başlattı. Ereğli’de bulunan bu sembolden tahta kalıp çıkarılarak
kumaşlara baskı tekniği uygulandı. Bu örneklerin de yer aldığı “Ereğli Baskı
Sergisi” Yaşlı ve Genç Evi’nde Belediye Başkanı Halil Posbıyık tarafından
açıldı.
Açılışta konuşan Belediye
Başkanı Halil Posbıyık, şunları söyledi:
“Burada çok
özel bir sergi için bir araya geldik.
İnönü Mağarası kazı çalışmaları sırasında geçen yıl,
hocalarımız Doç. Dr. Gülden Ekmen ve Doç. Dr. Hamza Ekmen ile kazı ekibi 3400
yıl öncesine ait bir çömlek kalıbı ortaya çıkardılar.
O sırada Belediyemizin İletişim ve Medya Ekibi, SBD TV için
çekim yapmak üzere İnönü Mağarası’na gitmişlerdi. Buna tanıklık ettiler. Çömlek
kalıbı 15 dakika önce kazı alanından çıkarılmıştı. Bunu kayda aldılar. Bunun
ardından Başkan Danışmanları Nergis Bozkurt ve Nart Bozkurt bu kalıbın yeniden
hayat bulması için proje hazırladılar, bana getirdiler ve harekete geçtik.
Bu kapsamda önce Belediyede tasarımcı arkadaşımız Erkut
Gözalan bu kalıbın teknik çizimlerini yaptı. Tahta oyuncak üretimiyle
tanıdığımız Ümit Ansen bu çizimlere bağlı olarak tahta kalıpları çıkardı.
Cumhuriyet Halk Evleri’nde tahta ve taş baskı kursu veren eğitmen Emine
Altuntaş ve kursiyerler bu kalıpla kumaşa baskı çalışmaları yaptılar. Ve ortaya
bu güzel baskı örnekleri çıktı.
Bundan böyle 3400 yıl önce Anadolu uygarlığının bir parçası
olan bu motifin kumaşlarda ve seramik çalışmalarında ve diğer objelerde yeniden
hayat bulmasını ve yaşamasını istiyoruz. Seramik kursumuzda da bu motifle
üretim yapılması konusunda çalışma başlatacağız.
Hocalarımız bu motifin “Güneş Kültü”yle ilişkili olduğunu
söylüyorlar. Yani bereketle, doğayla uyum içinde yaşamayla ilgili… Emeği
geçenlere teşekkür ediyorum.”
Cumhuriyet Halk Evleri’nde Taş
Baskı eğitmenliği yapan El Sanatları Teknolojisi Usta Öğreticisi Emine Altuntaş
da konuşmasında şunları belirtti:
Toplumları toplum
yapan ve toplumları ileriye taşıyan çok önemli yapı taşları vardır. İnsani
değerlerin ön planda her türlü eser adeta toplumların aynasıdır. Unutulmaya yüz
tutmuş bu sanatları günümüze taşımak ve yaşatmak bu topraklara yapacağımız en
önemli vefadır. Batı Karadeniz’in köklü kültürünün bir parçası niteliğinde olan
taş baskı sanatı alanında Kdz. Ereğli Belediyesi ve Halk Eğitim Merkezi olarak
açılan kurslarda çok sayıda öğrenci yetişti. İlgileri nedeniyle belediyemize ve
Halk Eğitim merkezine çok teşekkür ediyorum.
İnönü Mağarası kazı heyeti başkanı Doç. Dr. Hamza Ekmen de
şunları belirtti.
“Bugün bilimsel olarak yaptığımız araştırmaların dışında çok önemli bir etkinlikte sizlerle
bir aradayız. Bizler kazılarda geçmişe ait çok sayıda objeler buluyoruz, fakat
bu objeler çoğu zaman halkın ya da yerel yönetimlerin uzağında kalıyor. Nergis
hanımın ve Nart beyin katkılarıyla çok önemli bir projeye imza attığımızı
düşünüyoruz. Yaklaşık 3 bin 500 yıl önce kullanılan bir obje bu proje sayesinde
tekrar hayat buldu. Ölü eserler olarak gördüğümüz bu eserler yaşayan haline
geldi, o yüzden başta Sayın Başkanımız Halil Posbıyık olmak üzere emeği geçenlere
teşekkür ediyorum. Bu objeler bir mühür olarak görünse de esasında baskı aleti
olarak kullanılmış. Mezopotamya Türklerinin inançlarının bir yansıması olarak
kullanılmış. Üzerine basılarak içlerinde saklanılan eşyaların ya da
malzemelerin bereketinin, bolluğunun arttığı düşüncesiyle kullanılan bir obje.
Bugün de bir süs objesi olarak bir çok eşya üzerinde tekrar hayat buldu.”
Konuşmaların
ardından taş baskı sergisi gezildi. Bundan böyle 3400 yıl önce Anadolu
uygarlığının bir parçası olan “Güneş Kültü”yle yani bereketle ve doğayla uyumla
ilişkili olduğu kabul edilen bu motifin kumaşlarda, seramik çalışmalarında ve
diğer objelerde yeniden hayat bulması desteklenecek. Cumhuriyet Halk Evleri’nde
açılan seramik kurslarında bu motifle üretim yapılması konusunda da çalışma
yürütülecek.
YORUMLAR