Kalp krizi riskini yüzde 90 azaltıyor
Çoğu insan kan vermekten çekinir. Fakat bağışlanan bir ünite kan, üç kişiye hayat olabiliyor. Üstelik kan vermenin sağlığa birçok faydası da var. Ülkemizde kan bağışı oranı ortalamaların çok altında…
Haber Merkezi - Kan vermek kişinin sağlığını tehdit edecek bir eylem değildir. Özellikle toplum olarak kan bağışına önem vermeliyiz. “Üretilemeyen tek ilaç” olarak nitelendirilen kan, ihtiyaç sahibi olduğu kadar bağışçı içinden son derece faydalıdır.
Kızılay tarafından her gün çeşitli illerde ve ilçelerde kan bağışı kampanyaları düzenleniyor. Buna rağmen bağış oranı maalesef çok düşük. Salgın döneminde ise, rekor seviyede azalan kan stokları kampanyalar ile toparlanmaya başladı. Birçok kurum ve kuruluş, Kızılay ile ortaklaşa kan bağışı kampanyası gerçekleştiriyor.
BU KRİTERLERE UYANLAR KAN VEREBİLİR
Kan alma işlemi 10 dakikadan daha az sürmektedir. Kan alımı sonrasında 10-15 dakikalık bir gözlem süresi vardır. Bu arada bağışçılarımıza yiyecek ve içecek ikramı yapılır ve kendilerine teşekkür ederek uğurlanırlar. 18-65 Yaş arasında, ağırlığı 50 kg üzerinde, önemli bir sağlık sorunu olmayan, hemoglobin (kanda bulunan, demir, azot, oksijen, hidrojen, kömür ve kükürt bileşiminden oluşan, akciğerle gözeler arasında oksijen ve karbon gazı iletimini sağlayan alyuvarların en önemli maddesi) ölçümü normal olan herkes …
KAN BAĞIŞININ FAYDALARI…
Kan verdiğinizde vücudunuzdaki kan hücreleri yenileniyor bu da daha sağlıklı ve daha güçlü olmanızı sağlıyor. Kan bağışı kalp krizi ihtimalini yüzde 90 oranında azaltıyor. Baş ağrısına iyi geliyor Stres gibi rahatsızlıkların çözümü… Yüksek tansiyona iyi gelir. Kanda bulunan yüksek yağ oranını düşürür. Kemik iliğinin yağlanmasını önler. Kan grubu taramasından ücretsiz yararlanırsınız. Düzenli olarak kan vermek vücudu yeniler. Kan verildiği zaman kan yapan organlar uyarılır ve kan yapmaya sevk edilir. Vücüdu yenilerken kişiye enerji ve mutluluk sağlar. Kan verildiğinde AIDS, Hepatit B, Hepatit C ve benzeri alanlarda ücretsiz tarama ...
Üstelik, bağışlanan bir ünite kan; eritrosit, trombosit ve plazmaya ayrılarak, 3 farklı hastanın ihtiyacını karşılayabiliyor.
1 YILDA EN AZ BİR EN FAZLA 4 KERE KAN VERİLEBİLİR…
Her yıl yüzlerce insan hastalık ya da kaza sonrası kan bulunamadığı için hayatını kaybediyor. Buna karşılık, son yıllarda yapılan araştırmalar ülkemizdeki yıllık kan bağışı oranının nüfusun yüzde 1’i kadar olduğunu gösteriyor. Kan bağışı, kan bekleyen kişilerin hayatlarını kurtarmasının yan ısıra kişinin kendi sağlığı açısından da yaşamsal önem taşıyor. Kan bağışında kan hücreleri yenileniyor, bu da daha sağlıklı ve daha güçlü bir vücuda sahip olunmasını sağlıyor.
KAN BAĞIŞLAMAK İSTEYEN GÖNÜLLÜLERE YAPILAN İŞLEMLER NELERDİR?
Öncelikle, donör adaylarına bir “donör değerlendirme formu” verilerek bunu dikkatlice, doğru ve samimi cevaplar vererek doldurmaları ve altını imzalamaları istenir. Formu doldurup, verdiklerinde bu form ilgili arkadaşlarımız tarafından incelenir ve donör adayı ile yüz yüze, kısa bir görüşme yapılır. Bu görüşmede bazı sorular ve verilen cevaplar hakkında açıklama yapılmakta ve yanlış anlaşılmalar varsa düzeltilmektedir. Bu aşamada kan vericisi olmaya engel teşkil eden herhangi bir sorun yoksa fizik muayene (boy, kilo, tansiyon, nabız ölçümü ve gözle muayene) yapılır. Bu aşamada da bir sorunla karşılaşılmadıysa o zaman yapılacak testler için tüpe kan alınır. Alınan kan örneğinde kan sayımı ve diğer bazı testler yapılır. Eğer testler sonunda kan alınmasına engel bir sonuçla karşılaşılırsa, bu konuyla ilgili olarak donör adayına yazılı bir bilgilendirme yapılır. Kanda yapılan testlerde de engel bir durum tespit edilmezse bağışçı adayı kan alınmak üzere donör yatağına alınır ve bir ünite kan alınır.
Derleme: Timuçin ÖZAT