Karadeniz'de deprem ve tsunami tehlikesi!

26 Mart 2021 - 18:06

Öncelikle haberimiz, çeşitli sebeplerden dolayı duyurduğumuz tarihten birkaç gün gecikmeli yayınlanmıştır. Bu sebeple özürdileriz... Salgın, siyaset ve güncel hadiseler neticesinde, bölgemizin ve ülkemizin deprem gerçeği yine arka plana atıldı. Konuyla ilgili senelerdir araştırmalar yapan muhabirimiz, aynı zamanda Coğrafya bölümü öğrencisi Timuçin Özat'ın kaleminden Zonguldak, ilçelerinin ve çevresinin deprem ve tsunami tehlikesini bilimsel araştırma ve gelişmelerle açıyoruz…

Haber Merkezi -  Türkiye’nin “Deprem Tehlike Haritası” çeşitli kurum ve kuruluşların çalışmalarıyla, 22 yıl aranın ardından 2018 yılında yenilenmişti. 1996 yılında hazırlanan haritada 1 den 5 e kadar derecelendirme yapılırken, yeni deprem haritasında derecelendirmeler kaldırıldı. Yeni haritada bazı yerlerin riski azalırken bazı kesimlerinde arttığı açıklanmıştı...

Tehlikeli yerler, ana fay zonları ve çevrelerinin geçtiği sahalar koyu kırmızı ve kırmızı, riskin daha az olduğu yerlerde turuncu ve sarı ile tehlikenin çok az olduğu sahalarda açık sarıyla gösterilmiştir. Nüfusumuzun büyük bölümü tehlikenin yüksek olduğu koyu kırmızı ve kırmızı alanda yer almaktadır. Zemin oynaklığı ve yapı kalitesine göre ise durum daha değişken ve karmaşık hale gelebiliyor.

ODTÜ, Boğaziçi, Akdeniz, Çukurova, Sakarya Üniversitesi, Maden Teknik Arama Genel Müdürlüğü ve AFAD yetkililerinin çalışmalarıyla hazırlanan harita Bakanlar Kurulunca kabul edilerek, 2018 yılında kamuoyuna açıklanmıştı.

Bu bölümde; Zonguldak, Ereğli, Alaplı, Devrek, Çaycuma, Gökçebey, Kozlu ve Kilimli ile çevrelerinin salınım riskine ve kıyılarda çok ender görüler süpürtü (tsunami) tehlikesine dikkat çektik.  

ÖLÜ SANILAN FAYLAR DİRİ OLABİLİR!

Ülkemizin her yöresinde deprem tehlikesi mevcut. Bazı yerler çok yüksek bazı yerler düşük riskli. Karadeniz Bölgesi’nin kıyılarında deprem riski var olmakla birlikte düşük. Bilinen en yakın fay hattı iç kesimlerden geçen ve onlarca kilometre uzakta olan Kuzey Anadolu Fayı. Geçtiğimiz yüzyılda geriliminin büyük bölümünü boşaltmış bir hat.  Zonguldak ve çevresine en yakın fay Kuzey Anadolu Fay Hattı oluyor. O anlamda Zonguldak ve bölgesi deprem bölgesi riski çok az bir bölge fakat daha çalışılmamış kırık hatları (faylar) var.

Ana faylar belli, fay haritalarında bazı kırık hatları “Olası Diri” olarak geçiyor. Bu faylar ölü olabilir, etkinliğini yitirmiş, binlerce yıldır büyük salınım üretmemiş faylar ölü olarak nitelendirilmekle birlikte uzun aralıklarla çalışan kırıklarda olabiliyor. Bu sebeple olası diri olarak tanımlanmaktadır.

DEVREK’TE FAYLANMA

Bizim bölgemizde de irili ufaklı faylar var. Bazıları ölü fay, bazılarının niteliği belirlenmedi. Devrek’in içinden geçen iki fay var. MTA haritasına göre, yaklaşık 25 kilometrelik doğrultu akımı fay var. Bu kırık ana fay değil. Deprem üretme ihtimali var. Fakat hızları belli değil.

2005 yılında, Devrek ilçe merkezi yakınında, 3,9 büyüklüğünde sarsıntı yaşanmıştı. Devrek’in yanı sıra Çaycuma, Gökçebey’den de hissedilmişti. Hasara yol açmamıştı. Bunun dışında nadir olarak daha minik hissedilmeyen sarsıntılar oluşuyor. Bunlara minimal titreşimlerdir.  

KARADENİZ’DE TSUNAMİ RİSKİ!

Son 100 senede olan depremleri detaylı olarak bilmekte birlikte tarihsel depremlerin merkez üstlerinin ve kırılan hattın uzunluğunun belirlenmesinde çeşitli yöntemler kullanılıyor. Ancak, birkaç bin yılda bir hareket eden ve denizde olabilecek kırık zonlarda etkin salımlara sebep olabilir. Fay olmayan yerde deprem olmaz. Faylarında çeşitleri vardır. Her fay aynı hızda hareket etmez, gerilmez.

Karadeniz’de çevre ülkeleri de etkileyen 22 tsunami (süpürtü)olduğu biliniyor. 2500 yıl içerisinde olmuştur. Bunlardan Türkiye kıyılarını etkileyen yakın tarihimizde en net bilinen, Doğu Karadeniz, Bartın-Amasra, Sinop-Samsun tsunamileridir.

1939 yılında, Cumhuriyet tarihinin en büyük depremi Erzincan’da 7,9 büyüklüğünde yaşanmıştır. 53 saniye süren ve birçok kenti yıkan, kasabaları ve köyleri haritadan silen bu depremde 35 bin civarında can kaybı yaşanmıştı. Bu deprem karada olmasına rağmen Gürcistan ve Doğu Karadeniz kıyısının dar alanında küçük tsunamiye nede olduğu rapor edilmiş. Ordu’nun Fatsa ilçesi kıyılarında dalgaların 3 metreye ulaştığı belirtiliyor.

1968’de o zamanlar Zonguldak’ın ilçesi olan Bartın’ın Amasra kasabası kıyılarında – Karadeniz merkezli yaşanan 6,6 büyüklüğündeki depremde 15 dakika arayla kıyıya 3 metrelik dalgalar vurmuş. 100 metre kadar içeriyi istila etmiş. Ağır hasara neden olan sarsıntı da 29 can kaybı var. Bartın depremine kadar o kesimde fay olduğu bilinmiyordu. Karadeniz’de kıyıya paralel uzanan ters fay olasılığı var.

Osmanlı Döneminde 1598’de, Amasya çevrelerinde yaşanan şiddetli sarsıntı yine kıyıda süpürtüye sebep olmuş ve birçok kişinin yaşamını yitirdiği tarihi kataloglarda kayda alınmıştır. Karada olan deprem tsunamiye sebep olmuştur. Yıkımın yanı sıra kıyılarda boğulma kaynaklı ölenlerde olmuş.

Zonguldak, Kozlu, Kilimli, Çaycuma, Alaplı ve Karadeniz Ereğli kıyılarını etkileyecek küçük çaplı tsunami 1 ila 3 metre arasında olsa bile, bu dalgalar fırtınanın oluşturduğu dalgalardan farklı (dipten destekli) olduğu için kıyıya çarptıktan sonra özellikle düz alanlarda ilerlemeye devam edecektir. Tsunami dalgaları açıktayken genelde pek belli olmamakla birlikte kıyıya yaklaşınca belirmektedir. Bu sebeple, kıyılardan uzaklaşmak, konuyla ilgili bilgi edinmek hayati öneme sahiptir.

Özellikle, Kırım ve Ukrayna tarafında 1650 yılında Karadeniz'de olan ve 7,5 büyüklüğünde olduğu tespit edilen deprem sonrası Sivastopol sahillerinde çok büyük bir Tsunami görülmüştür" diye konuştu.

Karadeniz’de, heyelanlar sonucu dalgalanmalaş oluşuyor. Bu sebeple kıyıdan onlarca kilometre içeride olan sarsıntılar bile dalgaya neden olmaktadır. Denizde olabilecek deprem daha büyük tsunamiye neden olabilir. Deprem konusunda 20 sene öncesine göre nispeten daha bilinçli olsak ta tsunami konusunda yeterince bilgiye sahip değiliz. Okyanuslardaki kadar olmasa da Zonguldak kıyıları da özellikle, merkez, Kozlu, Kilimli, Çaycuma kıyıları ve Ereğli ilçesinin bir bölümü de bu risk içerisindedir. Sarsıntı hissedildiğinde kıyıdan uzaklaşılmalı, denizin çekilmesi izlenmemelidir. Süpürtü dalgaları kıyıya vurmadan kısa süre önce denizde çekilme gözlemlenmektedir. 30 Ekim’de Sisam’ın kuzeyinde- Ege Denizi’nde olan depremde, Seferihisar kıyılarında kıyıdan yer yer 500-1000 metre içeriye kadar giren dalgalar öncesi denizin çekildiği gözlemlenmişti.

ZONGULDAK- EREĞLİ AÇIKLARINDAN İTİBAREN…

Karadeniz Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Bektaş’ın araştırmalarında ise Karadeniz’in 10 kilometre kadar açığından kıyıya paralel olarak uzanan ters bir fayın varlığından bahsetmiştir. Geçtiğimiz yıllarda ise Zonguldak`ın yaklaşık 10 km batısında Zonguldak`ta da hissedilen bir deprem meydana gelmiştir.

Zonguldak bölgesinin deprem kuşağında düşük derece gösterilse de çevresinde oluşacak çok büyük depremlerin varlığı ile etkileneceğini, ayrıca hem coğrafi yapısı hem de maden ocaklarından dolayı zaten çökme tehlikesi olan yerlerde çok daha şiddeti artabileceğini söylemekte fayda var.

Karadeniz açıklarındaki fayların uzun periyotlarla (birkaç bin yılda bir ya da iki kez) büyük depremler üretebileceği de bazı uzmanların öngörüleri arasında yer alıyor.

Karadeniz’de detaylı araştırma yapılmadığı için fayların cinsi, uzunluğu, niteliği ve ne kadar uzanımlı olduğu netlik kazanmamıştır. Karadeniz’de fay olduğu tsunamiyi tetikleyen 22 deprem kaydından bilinmektedir. Bunların büyük bölümü yüzlerce, binlerce sene öne yaşanmıştır. Sadece Karadeniz Bölgesi kıyıları önlerinde değil, Ukrayna, Romanya, Bulgaristan, Gürcistan açıklarında da kırık hatları olabileceği bazı makalelerde yer almaktadır. Zonguldak kıyıları da bu risk içerisindedir.

Karadeniz Ereğli, Kozlu-Kilimli-Zonguldak açıklarında 5,o -  6,5 büyüklüklerinde (M) salınım ihtimali olabileceği de belirtilmektedir. Ancak zamanı bilinmemektedir.

2016’da Karadeniz Ereğli’nin 120 kilometre kuzeybatı açıklarında 5,0 büyüklüğünde yaşanan salınım konuyu gündeme getirmişti. Sarsıntı, Zonguldak- Bartın-Sakarya kıyı hattı boyunca hissedilmişti. Bunun dışında son 30 senede Karadeniz’de hafif depremciklerde kaydedilmiştir. Salınımların tektonik diğer bir ifadeyle, fay kaynaklı olduğu açıklanmış ve daha büyük deprem olasılığının düşük olduğu, yine de Karadeniz’deki durumun net bilinmediği eklenmişti.  

“Deprem dosyamızın ikinci bölümünde, alınan ve alınması gereken önlemler, Zonguldak ve 7 ilçesindeki hazırlıklar, toplanma alanları, il ve ilçeleri etkileyen ve etkileyebilecek olan çevresel salınımlara yer verilecektir. 5 Nisan Pazartesi sabahı haberimizin ikinci bölümü yayınlanacaktır.”

Haber-Derleme: Timuçin ÖZAT

Faydalanılan kaynaklar: Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ)Mühendislik Fakültesi, AFAD, MTA, Karadeniz Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği, Prof. Dr. Osman Bektaş basın açıklamaları ve makaleleri ...