Özelleştirme, evin içinden maden işçisine kadar herkesi etkileyecek!

Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Hakan Yeşil ve Yönetim Kurulu üyeleri, Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun (TTK) özelleştirilmesi için yapılan girişimlere karşı durmak için destek turuna çıktı.

Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Hakan Yeşil ve Yönetim Kurulu üyeleri, Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun (TTK) özelleştirilmesi için yapılan girişimlere karşı durmak için destek turuna çıktı.

CHP İl Başkanlığı'nı ziyaret eden GMİS Yönetimi, TMMOB Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şube Başkanı Erdoğan Kaymakçı'yı ziyaret ettiler. 

KİT Reformuna karşı duruşlarının net olduğunu ifade eden Hakan Yeşil, Maliye Bakanlığı'nın yapmak istediği sistemin TTK'yı tehlikeye soktuğunu söyledi.
Erdoğan Kaymakçı, her zaman emek mücadelesinin yanında olacaklarını ifade ederek "Bu girişim sadece maden işçileri değil maden sektöründe çalışan personeli de, evin içinden, işçisine kadar herkesi etkileyen bir durum olacak" dedi. 

YEŞİL: "BİZİM DURUŞUMUZ NETTİR" 

GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil, TMMOB ve bileşenlerinden destek istemek için geldiğini belirterek şunları söyledi:
"Buradan önce Cumhuriyet Halk Partisi'ndeydik. Hafta başı da mecliste milletvekillerimizi ziyaret ettik. Hem Adalet ve Kalkınma Partisi hem Cumhuriyet Halk Partisi vekillerimizi ziyaret ettik. Türk İş Genel Başkanımızı ve bağlı sendikalarımızı Ankara'da ziyaret ettik. Gündemimizde hepinizin de bildiği gibi Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın yönetimsel değişiklik adında yapmak istediği, adına da KİT Reformu koyduğu bir düzenlemeyle ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Bunun ne kadar ileriye dönük Türkiye Taşkömürü Kurumu ve 19 KİT' i de beraber etkileyen yönetimlerinin, yöneticileri değişiklik adı altında yapmak istediği, yetkileri kendisine almak ve ilerleyen dönemlerde de bu aldığı yetkiyle beraber bu kurumlar üzerindeki tam anlamıyla daraltma, küçültme, sapma, devretme gibi yetkilerini üzerine alabildiği, bununla beraber alabildiği yetkilerin sınırsız bir güç olduğu, bunun da 19 KİT'i de ilgilendiren çok tehlikeli bir çalışma olduğunu bizler fark ettik. Bugün de bunun için ziyaretlere devam ediyoruz. Maden Mühendisleri Odamız Sayın Erdoğan Başkanımızı da bizimle beraber paydaşımız olduğu için, bizimle beraber bu mücadeleye ortak olması için bugün buradayız. Tabii Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın yapmak istediği sistem; kurumların satılması, devredilmesi, küçültülmesi, daraltılması başka şirketlere başka şirket ortaklarıyla beraber dizayn edilmesi, tabii ki halkın malı olan bu kurumları tamamen tehlikeye sokmaktadır. Biz bu uygulamaya kesinlikle karşıyız. Bununla ilgili bir dizi açıklamalar oldu. Sizler de biliyorsunuz hem Cumhuriyet Halk Partisi vekillerimizden hem Adalet ve Kalkınma Partisi vekillerimizden açıklama oldu. TTK'nın özelleşmeyeceği, özelleştirilemeyeceği gibi gündemler oluştu. Bizim amacımız hem TTK'nın özelleştirilmesini engellemek hem de bu yasa tasarısının ne kadar tehlikeli olduğunu anlatmak. Bununla ilgili duruşumuz nettir. Paydaşlarımızla beraber, Zonguldak'la beraber, Zonguldak halkımızla beraber, madencilerle beraber biz bu işin sonuna kadar karşısındayız ve sonuna kadar mücadele edeceğiz. Bunun için de bugün Erdoğan Başkanımızın yanındayız. Onun ve yönetiminin desteklerini bekliyoruz." 

KAYMAKÇI: "BİZ HER ZAMAN EMEK MÜCADELESİNİN YANINDA OLACAĞIZ"
TMMOB Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şube Başkanı Erdoğan Kaymakçı, GMİS'e destek sözü vererek şunlar söyledi:
"Çünkü bu girişim sadece maden işçileri değil maden sektöründe çalışan personeli de, evin içinden, işçisine kadar herkesi etkileyen bir durum olacak. Biraz evvel sizin de arzettiğiniz gibi Maliye Bakanı'nın işte ocak ayında açıklamış olduğu bir yasa taslağı tasarımı Türkiye Taşkömürü Kurumu'yla beraber 19 tane kamu kuruluşu hem yönetimsel anlamda hem de finans anlamında ııı yapısal bir değişikliğe giriyor. 
Biz her zaman biz her zaman emek mücadelesinin yanında olduk, bundan sonra da bundan taviz verecek değiliz. Her zaman yanınızda olduk yine yanınızda olacağız. Bu girişim sadece maden işçisin değil, maden sektöründe çalışan herkesi ilgilendiriyor.
Hazine ve maliye bakanının Ocak ayında açıklamış olduğu yasa taslağı Türkiye taş kömürü ile birlikte 19 tane kamu kuruluşu hem yönetimsel anlamda hem de finans anlamında yapısal bir değişikliğe gidiliyor. Bunun sonucunda görünen o ki bu yapı değişecek. Şu anki yönetimle ve sistemle sıkıntılar var elbette ancak bu girişim son derece tehlikeli, kurumun hem yönetim anlayışı taslak elimize henüz geçmedi henüz taslağın elimize geçmesiyle alakalı girişimlerimiz devam ediyor. Aldığımız bilgilere göre 4 kişinin Hazine ve Maliye Bakanlığından olacak 7 kişi, 3 kişide benzer şekilde oluşturulacak şu anki yönetim kurulu yapısının hiçbir şekilde tasarrufta bulunamayacağı şeklinde bir durum söz konusu. 
Biraz evvel denen bir eee haber aldık meclis tatile girmeyecekmiş herhalde. Çıkması gereken bazı acil yasal eee yasalar söz konusu. Bunun için çalışma yapılacaktır. KİT reformu bu işin içinde olacak. Bu taslağı hayata geçirmeye çalışacaklar veyahut da geçirecekler. Bu sadece kurumun şirket haline getirilmesi anlayışı. Yani şirketlerin yapısını biliyorsunuz ülkemizde. Şirket amacı asıl amacı kar etmektir.  Türkiye Taşkemir Kurumu çalıştığı derinliğe bakarsanız eksi 500- 600'lerde çalışıyor. Bu derinlikte hiçbir özel sektörün kar etme mantığı olamaz çünkü maliyetler olsa da tüm dünyada da böyle bu.  ne olacak? İşçilerin sosyal haklarından kesintiler, belki ücretlerinden kesintiler yaşanacak. Önümüzdeki süreçte. Sendikasızlaşmaya doğru gidecek belki ülkede. Bu gelinen aşamada. Dolayısıyla sendikaya çok büyük ölçüde etkileyecek. Bizim odamızı da etkileyecek.  girişimlerden birisi bu. Bunu kabul etmek mümkün değil yani kurumun şu anda işlemez hale gelişinin tek nedeni kurumu her türlü kurumun içinde her türlü icraatı yapmaya kalkışan siyasiler yandaş atamalar söz konusu. Kurum bu yüzden bu halde. Dolayısıyla kurumu bu hale getiren anlayışın kurumun kurtuluşu yönünde, çözüm yönünde adım atması mümkün değil. Yani daha da kötü bir aşamaya gelecek. Önümüzdeki süreçte bu olaylar bunu yaşayarak göreceğiz. Dolayısıyla biz bu olayla ilgili olarak bu geçtiğimiz pazartesi günü Zonguldak'ta yani bizim Zonguldak Demokrasi Platformu olarak isimlendirdiğimiz bir yapılanma var. 
Zonguldak'taki tüm sivil toplum örgütleriyle birlikte biz bir toplantı yaptık. Bu konunun ciddiyeti konusunda tartışmalar gerçekleştirildi burada ve bu olayı sendikamızla beraber, çünkü geçmişte çok önemli roller üstlenmiş bir sendika. Genel Maden İş Sendikası bunu da düşünerek, bu geçmişten o tecrübeleri dikkate alarak bu saldırıyı savuşturabiliriz diye düşünüyoruz. Zonguldak halkının esnafıyla, işçisiyle topyekun olarak bu mücadeleyi verilmesi gerektiği konusunda görüş alışverişinde bulunduk.  Sayın Başkan bizi aradı. Ortak mücadele yürütmemiz gerektiği konusunda destek istedi. Sonuna kadar bu desteği vereceğimizi biz de bu mücadeleyi vereceğimiz. Bu bir emek mücadelesi. Yani AKP hükümetinin emek ve emekçiye nasıl baktığını hepimiz biliyoruz yıllardan beri. Emekle ilgili emekçinin haklarıyla ilgili hiçbir girişim ve adım atılmıyor, olumlu adım atılmıyor. Sürekli sermaye lehine yasalar çıkartılıyor, düzenlemeler yapılıyor. Bunların önüne geçmek için de elimizden gelen çabayı burada gösterme kararlılığındayız. Ben de tekrar bu ziyaret için sendika teşekkür ediyorum. Sağ olun başkanım. Teşekkür ederim."