Haber Merkezi – Dünyanın en yaşlı gazisiyken, 10 Eylül 1994 yılında 110 yaşında vefat eden Hüseyin Kaçmaz’ın oğlu, Dünya Barış Elçisi, emekli tarih öğretmeni Turgut Kaçmaz, son nefesine kadar babasının savaş anılarını, bu vatanın ne destansı mücadelelerle kazanıldığını gelecek nesillere anlatmaya devam etti. Gazi babasının savaş anılarıyla büyüyen 85 yaşındaki Kaçmaz, babasının savaştığı topraklarda, Kütahya’nın Altıntaş ilçesi Zafertepe’de (Zafertepeçalköy), 30 Ağustos’ta düzenlenen büyük zaferin 100’üncü yıl törenlerinde, son konuşmasını yaptıktan sonra aniden fenalaşarak, hastanede son nefesini vermişti.

Küçüklerine karşı her daim sevecen davranan, ihtiyaç sahiplerinin yardımına koşan ve ilerlemiş yaşına rağmen her sene farklı şehirlerden gelen davetleri geri çevirmeyerek konferans ve programlara katılan Turgut Kaçmaz, Atatürk’ün yakın komutasındaki askeri babası Hüseyin Kaçmaz’ın savaş anılarını her seferinde gözleri dolarak anlatıyordu.

Kaçmaz’ın yapacağı daha çok işler vardı ancak ömrü vefa etmedi. Devlet ise, vatan-millet aşkını son nefesine kadar aynı sevgi, içtenlik ve kararlılıkla sürdüren Kaçmaz’a vefasını gösterdi ve projelerine sahip çıkma sözü verdi…

Karadeniz Ereğli Endüstri Meslek Lisesi Mezunlar Dernek Başkanı Tuncay Ertürk, Turgut Kaçmaz’ın ‘vasiyet’ niteliğindeki üç sözünü, Turgut Kaçmaz’ın cenazesine katılan ve fenalaştığı esnada da yanında olan Gençlik ve Spor Bakanı M. Muharrem Kasapoğlu’na anlattığını söyledi.

Konuyla ilgili gazetemiz muhabiri Timuçin Özat’a, detaylı açıklamalarda bulunan ve röportaj esnasında zaman zaman gözleri dolan Ertürk, cenaze defnedildiği esnada Bakan Kasapoğlu’na, Kaçmaz’ın ailesi tarafından da bilinen vasiyetlerinden bahsettiğini ifade etti.

Fırsatını bulduğu için ertelemeden bu durumu Bakan Kasapoğlu’na anlatma gereği duyduğunu, Bakanın kendisini dikkatle dinlediğini ve “Turgut Kaçmaz’ın sözü Devlet sözüdür, gerekenler yapılacaktır” yanıtını takdire şayan olarak nitelendiren Tuncay Ertürk, şöyle devam etti:

“Ereğli Endüstri Meslek Lisesi Mezunlar Derneği olarak projelerimizde rahmetli Turgut amcanın da rolü çok büyüktür. Temmuz ayında okul bahçesinde eski mezunlarla birlikte ilk defa tertip ettiğimiz gecemize, okulun ilk mezunlarından ağabeyi Temel Kaçmaz ile birlikte katılmıştı.

Endüstri Meslek Lisesi 1946 yılında kurulmuştur. Bir derneği olmaması eksikliklerden biriydi. Ereğli Endüstri Meslek Lisesi Mezunları Derneği, 4 aylık bir kurum. Temmuz’da, ‘Mezunlar Buluşması’ adı altında program düzenledik. Protokol katılımı da oldu. 76 yılda okulumuz 45 bin mezun vermiş. İki bin mezuna ulaştık. Vefat edenler var. Hepsinin ismine ulaşmayı hedefliyoruz. Okulumuzda görev yapan eğitimcileri de listeleyeceğiz. Okulda 7 bölüm yer alıyor.

1946 mezunu üç kişi hayatta. Bunlardan biri Dünyanın en yaşlı gazisi merhum Hüseyin Kaçmaz’ın oğlu, Dünya Barış Elçisi merhum Turgut Kaçmaz’ın ağabeyi, 91 yaşındaki Temel Kaçmaz’dır. Rahmetli kardeşi Turgut Kaçmaz’la birlikte programımızda yer almıştı.

Okulumuzun bahçesinde gerçekleştirdiğimiz etkinliğimize iştirak eden ilk mezunlardan 91 yaşındaki Mehmet Tutar’da, 50 arkadaşının ismini soyadları ve bölümleriyle birlikte ezberinden saymıştı. Davetliler bile şaşırmıştı. Ayrıca, Turgut amcanın oğlu Yusuf Kaçmaz’da Endüstri Meslek ve Teknik Lisesi mezunu. 91 yaşındaki Beşir Özkök’te hayatta olan ilk mezunlarımızdandır. Üç mezunumuz derneğimiz tarafından düzenlenen ‘Endüstri Meslek Lisesi Mezunlar Günü Buluşması’na katılmışlardır.

Etkinliğimizin onur konuğu Turgut Kaçmaz’dı.

Ayrıca, gecemizin organize edilmesine büyük katkı sağlayan Endüstri Meslek Lisesi mezunu, Çanakcılar Şirketler Grubu Onursal Başkanı Sezai Çanakcı’ya, derneğimiz adına teşekkür plaketi takdim ettik.

Bu davette, Turgut amcamıza projelerimizden bahsetme imkânı bulmuştum. Etkinliğimizi festival diye ertelemedik. İyi ki de ertelememişiz. Turgut amca ile bir daha yüz yüze görüşme fırsatı bulamadım. Okul ve öğrencilerimiz adına yapılması planlanan derneğimizin projelerini dikkatle dinleyerek, ilgileneceğini ve şehir dışındaki programlarının tamamlanmasının ardından bakanlık dahil gerekli yerlere bizzat gidileceğinin sözünü vermişti.  

Turgut amcamızın sözünü verip ömrünün yetmediği ve vasiyet niteliğinde ailesi tarafından da bilinen projeler;

·     Endüstri Meslek Lisesindeki öğrencilerden her sene yüzlerce öğrencinin Çanakkale Şehitliklerine getirilmesi…

·     Endüstri Meslek Lisesinden mezun olan başarılı öğrencilerin, ERDEMİR ile yapılacak protokol ile mezun olduktan sonra Ereğli Demirçelik Fabrikalarında eskisi gibi işbaşı yapması..

·     Endüstri Meslek Lisesinde, senelerdir atıl vaziyette bulunan ve depo olarak kullanılan spor salonunun yenilenmesi ve çeşitli spor bölümlerinin oluşturulması…

Farklı projelerimizde var. Bunlardan biri her okul açılışında öğrencilerle kaynaşmak adına gençlerimizle, özellikle ilk sınıfa başlayanlarla bir araya gelip tanışıp, kaynaşmak, onları ilgilendiren faaliyetlerimizden bahsetmek istiyoruz.

Günümüzde derneklerin pek gelirleri yok. Bizim derneğimizin zaten hiç geliri yok. Okullarda derneklere yer verilmiyor. Yani okul sınırları içerisinde yer verilmemektedir. Tabi, Milli Eğitim camiasının da kendine göre haklılıkları, prosedürleri var. Okul için kurulan dernekler tamamıyla okul adına çalıştıkları için sermayeleri yok. Yönetim kurulu, üyelerin destekleriyle ayakta durmaya, bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı ile protokoller oluyormuş. Bunun örneklerini inceledik. Böyle bir girişimde bulunmayı düşünüyoruz. Böylece okul aile birliği dışında derneklere de okulda yer ayrılabilir. Elbette bu tür derneklerin yönetim olarak kendini tamamen okula adamış, projeleri hayata geçirmek ve başarmak dışında beklentisi olmayacak olması gerekir. Kdz. Ereğli Endüstri Meslek Lisesi Mezunları Derneği olarak bizim de amacımız bu yöndedir.

Biz yönetim olarak hem maddi hem de manevi yönde çaba sarf ediyoruz. Hepimizin işi, uğraşı var. Zaman ayırıyoruz. Eşinden, ailesinden feragat ederek çalışmalarda yer almaya çalışıyoruz. Okul ve öğrenciler için neler yapabiliriz noktasında görüş-alışverişinde bulunup, diğer kentlerdeki örnek projeleri mercek altına alıyoruz. Hatta ileriye yönelik çalışmalarımız arasında, öğrencilerin stajlarını okulda yapması da bulunuyor. Okulumuz yedi bölümden oluşuyor ve üretime yönelik çalışmalarda yapmak mümkün. Altyapısı hazırlanırsa şartlar elverişli.  

1946’dan günümüze vefat eden ve yaşayan tüm mezunlara ve okulumuzda görev yapan öğretmenlere ulaşmakta karalıyız. Bunların hepsinin isimleriyle listesini oluşturacağız. Hayatta olmayanların fotoğraflarına da ulaşmaya çalışacağız…

Bununla birlikte projelerimizi anlatmak adına Milli Eğitim Bakanlığı’na ziyaretler gerçekleştirmeyi düşünüyoruz. Rahmetli Turgut amca da, hem şehir içindeki hem de Ankara’daki ziyaretler hususunda yardımcı olacağını söylemişti. Ağustos ayında programının dolu olduğunu, Eylül’ün ilk haftasından sonra zaman ayıracağını belirtmişti. 10 Eylül’den sonra… Ancak ömrü yetmedi. Allah rahmet eylesin…

Turgut amca ile diyaloğumuz çok iyiydi. Bir buçuk ay önce okulumuzdan mezun ağabeyiyle birlikte etkinliğimize katıldı. Zaten birçok kişi onu tanıyordu. Çok sıcak kanlıydı.

Bize destek olacağı konusunda sözler vermişti. Ömrü vefa etseydi zaten yapacaktı. Biz demeden kendisi yardımcı olabileceği konusuna teklifte bulunmuştu.

Etkinliğin sonunda ayrılırken aramızda geçen konuşmada; Bir buçuk aylık süreçte yoğun olacağını, Çanakkale, Afyonkarahisar ve Kütahya’daki etkinliklerde konuşmacı olarak yer alacağını, üniversitelerde konferanslar vereceğini, çeşitli kutlamalarda yer alacağını, Bakanlık tarafından görevlendirildiğini söylemişti. Bizde yönetim olarak kendisiyle gurur duyduk.

SON GÖRÜŞME…

Bu etkinliklerin ardından Eylül ayında, projelerin hayata geçirilmesi adına nereye gidilmesi gerekiyorsa birlikte gidileceğinin sözünü bize verdi. Kendisiyle vefatından bir gün önce telefonda görüşmüştük.

Çanakkale’de etkinliklere katıldığını, şu anda da Kütahya’da olduğunu ve Zafertepe’de kutlamalara katılacağını, konuşma yapacağından söz etmişti. Sıhhatini sordum. İyi olduğunu söyledi. Sesinden heyecanlı olduğunu fark ettim. Hatta, ‘Turgut amcacım, kendine iyi bak. Sen bize, bu memlekete lazımsın. Biz senin gibi değerli kişilerin hayattayken kıymetini bilenlerdeniz. Bizden bir isteğin, arzun veya burada yapılması gereken bir şey varsa, dernek olarak üzerimize düşen bir şey olursa, gece-gündüz direkt beni, bizi arayabilirsin” demiştim…

Okulumuzun ilk mezunlarından olan 91 yaşındaki ağabeyi Temel Kaçmaz rahatsızdı. Elimizden geleni yapacağımızı, ilgilenebileceğimizi söylemiştim. Turgut amca, çok memnun olarak takdir etmişti. Burada yakınları olduğunu ancak gerekirse haberdar edebileceğini ifade etmişti ve geldiğinde projelerimizle ilgileneceğini, gidilmesi gereken mercilere birlikte gideceğimizi, kısa zaman sonra Ereğli’de olacağını ve bizlerle güzel işler yapılacağını eklemişti...

Ertesi günde büyük bir üzüntüyle sosyal medyadan Turgut amcamızın Kütahya’da, 30 Ağustos Zafer Bayramı programı esnasında konuşmasının ardından aniden fenalık geçirerek yaşamını yitirdiğini öğrendik. Hatta sayın Gençlik ve Spor Bakanımız Muharrem Kasapoğlu’da yanındaymış. Kendisi cenazede de söylemişti. ‘Dünyanın ne kadar geçici olduğunu, bugün var, yarın yok olduğunu görüyoruz. Dün beraber Kütahya - Zafertepe’de birlikte hasbihal ettiğimiz vatan, millet aşığı Turgut Kaçmaz’ın bugün Bozhane camisinde tabutunun başındayım. Allah rahmet eylesin’ demişti…

‘HAYAT ERTELEMEYE GELMİYOR’

Hayat hiç ama hiçbir şekilde ertelemeye gelmiyor. Ereğli Endüstri Meslek Lisesi Derneği olarak ilk etkinliğimiz festival gününe denk gelmişti. Akşam 18’de başlamıştı. Bizi, festival gününe denk getirdiğimiz için eleştirenler oldu. Biz, bunu kasıtlı yapmadık. İlk mezunlarımızdan Turgut amcanın ağabeyi 91 yaşındaki Temel amca ile birlikte yine aynı yaşta üç kişi hayattaydı. Diğer mezunlarla birlikte, bilgi, birikim, tecrübe hususunda faydalanmamız gerektiğini, ne kadar erken yola çıkarsak o kadar çok yol alacağımızı söyledik. Bu vefatla birlikte hayatın ertelemeye gelmeyeceğini bizi eleştirenlerde öğrenmiş oldu. Eğer biz festival için bu etkinliği erteleseydik, Turgut amca daha sonra şehir dışında olacağından onunla sohbet edemeyecek, projelerimizden bahsedemeyecektik.”

‘TURGUT KAÇMAZ’IN SÖZÜ DEVLET SÖZÜDÜR’

Kdz. Ereğli Endüstri Meslek Lisesi Mezunlar Derneği Başkanı Tuncay Ertürk, Turgut Kaçmaz’ın cenazesine katılan Gençlik ve Spor Bakanı ile görüşme imkânını değerlendirdiğini belirterek, şunları kaydetti:

“Cenaze töreni sırasında sayın Bakanımız Muharrem Kasapoğlu ile görüşmek imkânı buldum. Aslında daha sonra görüşmeyi planlıyordum ancak bakanımızın yoğun iş temposundan dolayı zor olacağını ve ertelememem gerektiği düşüncesi ile mezarlıkta uygun ortam bularak durumu özetleme şansım oldu.

Allah öyle bir günde nasip etti ki, sağlığında memlekete büyük hizmetleri olan Turgut amcamızın öldüğünde bile büyük hizmeti dokundu. Onun sözü zaten vasiyetiydi. Mezarı başında defnedilirken, okulumuzun ilk mezunlarından ağabeyi Temel Kaçmaz’ın yanındaydım. Konuşurken, Bakan Muharrem bey yanımıza geldi. Oğlu ve ağabeyiyle tanıştı. O esnada ben, okulumuza katkı sağlayacak imkân bulduğum için bu fırsatı ertelemek istemedim. Turgut amcada bunu isterdi. Belki mezarlıkta uygun zaman değildi ama Bakan beyde orada yanımıza gelmişken, Turgut amcayla beraber projelerimiz olduğunu, bundan ailesinin, oğlunun da haberdar olduğunu, bu projelerin yarım kalabileceğini söyleyince, sayın Bakan Muharrem bey tereddütsüz ifadeyle şunları söyledi; ‘Turgut amcamızın verdiği sözlerin tamamı Devlet sözüdür. Gereği neyse yapılacaktır.’ Takdire şayan bir yanıt aldık.

Okulumuz adına Turgut amcanın vasiyeti ile gerekenlerin yapılacağı sözü dernek olarak okulda okuyan çocuklar ve okulumuz adına bizi mutlu etti. Elbette buruk bir mutluluk yaşadık. Böyle bir sözün verilmesi, Devletimizin bu projelerin tamamının altına imza atması anlamına geldi. Kendisine teşekkür ettik ve itina ile gerekli bilgileri vereceğimizi söyledim. Danışmanı Emre beyle irtibat halindeyiz.

Bu projelerden biri ve Turgut amcanın da her sene gerçekleştirdiği ve üzerinde durduğu konu, Çanakkale şehitlikleri gezisiydi. Turgut amca ilk ve orta okul öğrencileri ile her sene imkânlar dahilinde destekler ile bu gezileri tertip ediyor, çocuklarımızın Atalarının savaştığı toprakları, tarihe tanıklık ederek görmesine vesile oluyordu. Salgın döneminde bu etkinliklere ara vermek zorunda kaldığını da biliyoruz.

Bizde, Devletimizin desteğiyle inşallah bu geleneği sürdüreceğiz. İlk Çanakkale gezisinden başlamak üzere, bu sene için okuldan son sınıfları uygun gördük. Yaklaşık 300 kişiyi okullar açıldıktan 1 ay sonra Çanakkale’ye getirmeyi planladık. Yani 18 Mart’ı beklemeyeceğiz. Bizim dernek olarak felsefemiz, ‘Hayatta hiçbir şeyi ertelememek’, ertelenen şeyler kalabilir. Kış bastırmadan Ekim’de, son sınıf öğrencilerimizi getirmeyi uygun gördük. Daha sonraki senelerde de diğer sınıflarla birlikte bu geziler tertip edilecek. İsteyen her öğrencimiz geziye katılacak. Devletimizin imkânlarıyla kitaplardan okudukları tarihi, destanın yazıldığı toprakları görmüş olacaklar. Tarihe tanıklık edecekler. Böylece öğrencilerimizde daha çok teşvik edilmiş olacak. Motive olacak. Tarihine daha çok sahip çıkacaklar. Akılda kalıcı olacak.  Gittikleri yerlerde, ecdadımızın vatan, millet için fedakarlıklar yaparak, canını hiçe sayarak, Çanakkale’de, Kütahya’da daha yüzlerce yerde, yurt içinde ve yurt dışında mücadele ederek bize bu vatanı bıraktıklarına şahitlik edecekler.

‘OKULUMUZDAN DÖRT ŞEHİDİMİZ VAR’  

Okulumuzdan dört şehidimiz var. Bakan beye de bahsettim. Okulumuz mezunlarından en son şehidimiz, 22 yaşındaki Doğukan Korkmaz kardeşimiz. Elektrik bölümünden mezun. 26 Nisan 2022 tarihinde Irak’ın kuzeyinde Pençe-Kilit operasyon bölgesinde şehit düşmüştü.

Kahraman şehitlerimizle ilgili de okulumuzda köşemiz var. Şehitlerimiz için okudukları sınıf veya bölüme isminin verilmesi talep edilmişti ailesi tarafından. Bunu okul idaremiz olumlu karşıladı. Şu an hazırlık aşamasında. Takipçisiyiz. Temmuz’da gerçekleştirdiğimiz yemek organizasyonuna şehitlerimizin ailesi de katılım gösterdi. 4 şehidimizin ikisinin ailesi katılabildi. Birinin programı vardı diğeri de Ereğli’de yaşamıyormuş. Sayın Bakanımız Muharrem Kasapoğlu’na bu durumdan da bahsettik.

Karadeniz Ereğli Endüstri Meslek Lisesi, 76 yıllık geçmişe sahiptir. Günümüzde 7 bölümü var. Dünyanın en yaşı gazisi Hüseyin Kaçmaz’ın oğlu, Turgut amcanın ağabeyi Temel Kaçmaz ilk mezunlarımızdandır ve hayatta olan üç mezundan biridir. Ayrıca, okulumuzdan 4 şehidimiz var. Okulumuzun en son tercihler arasında değil eskisi gibi ilk tercihler arasında yer alması için gerekli projelerin hayata geçirilmesini, Endüstri Meslek Lisesi Mezunları Derneği yönetimi olarak arzuluyoruz. Okul, memlekete katkı sağlayan binlerce mezun vermiştir ve vermeye devam etmektedir. Hak ettiği değeri görmesi gerekir. Bu derneğin kuruluş amacı da budur. Mezunlarımızla bir araya geldiğimizde bundan da çok memnun oldular. Tüm mezunlara ulaşamadık, bazıları da hayatta değiller. Ancak, isim olarak hepsini listelemekte kararlıyız.

‘TURGUT KAÇMAZ, HİÇBİR FEDAKÂRLIKTAN KAÇMADI’

Çanakkale şehitliklerine her sene okulumuzdan yüzlerce öğrencinin getirilmesi sözünü aldık ve bunun her sene geleneksel hale getirilmesini istiyoruz. Bakan beyden sözünü aldık. Bu proje, bizim okula mahsus olabilir ancak diğer okullarda kendi imkânlarıyla, hayırseverler aracılığıyla bu gezileri organize edebilirler. Sadece bizim değil bütün gençlerin buraları görmesi lazım. İlla 18 Mart’a denk getirilecek diye düşünülmemeli. Biz zaten son sınıf öğrencilerini bir – bir buçuk ay sonra getirmeyi düşünüyoruz.

Rahmetli Turgut amcamız ilerlemiş yaşına rağmen hiçbir fedakârlıktan kaçınmadı. Programlara katılarak, konferanslar vererek babasının kendisine anlattıklarını, kitaplarda bile yazmayan kesitleri ömrünün son gününe kadar anlattı.”

ATIL DURUMDAKİ SPOR SALONU

Yıllar önce spor yapılan, çok amaçlı salon olarak ta kullanılan Endüstri Meslek Lisesi spor salonunun senelerdir atıl durumda olduğunu, yüzlerce öğrencinin salondan faydalanamadığını kaydeden Ertürk;

“Diğer üzerinde durduğumuz projede; Okulumuzda atıl durumda bulunan, resmen bomboş depo olarak kullanılan spor salonunu eski günlerine kavuşturmak için kolları sıvadık…

Rahmetli Kaçmaz, bu konuyla ilgili de yardımcı olacağını söylemişti. Senelerdir hiç kullanılmıyor. Önceden aktiviteler olurdu, toplantılara ev sahipliği yapardı. Spor etkinlikleri olurdu. Okuldaki gençlerin okulda spor yapacak kapalı alanı yok. Bahçesi geniş ancak yağışlı havalarda ve kışın uygun değil. Devlet büyüklerimiz uygun görürse, 2 katlı bir yer yapılması düşüncesindeyiz. Böylece, basketbol, masa tenisi, voleybol gibi çok amaçlı spor bölümlerinin olacağı bir tesis olabilir. Turgut amca bu konuyla ilgileneceğini, Bakanlığa kadar dernekle birlikte gideceğini, yardımcı olacağını söylemişti. Turgut amcamız, konumu itibariyle bizden çok Devlet büyükleriyle görüşme imkânı vardı. Bize bunun sözünü verdi.

‘OKULUMUZDAN MEZUN OLANLARIN YERİ MARKETLER DEĞİLDİR’

Turgut amcamızla görüştüğümüz en son projemizde, Ereğli Demirçelik Fabrikalarıyla ilgiliydi. ERDEMİR Genel Müdürü ve yönetiminden övgüyle bahsetmişti. Çanakkale etkinliklerinde ERDEMİR yönetiminin kendisine araç tahsis ettiğini de ifade etmişti. Zaten, ERDEMİR’de Endüstri Meslek Lisesi mezunu birçok çalışan mevcut. Görüyoruz ki, Endüstri Meslek Lisesi mezunlarından bazıları çeşitli işlerde, marketlerde çalışıyor.

1985 yılına kadar okulumuz mezunları, ERDEMİR’de işe girebiliyordu. O yıldan sonra da alımlar azaldı. Ancak özelleştikten sonra durum değişti, alımlar neredeyse durdu. Babadan oğula geçme sistemi devam ediyor.

1965 yılında faaliyete geçen ERDEMİR, eleman ihtiyacının bir kısmını okulumuz öğrencilerinden karşılamış. Fabrikada çalışan arkadaşlarımda var.

Türk Metal Sendikası Ereğli Şube Başkanı Yakup Yılmaz’da Endüstri Meslek Lisesi mezunu ve onu da dernek olarak ziyaret ettik.

Türk Metal Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Ziya Odabaş ile de görüştük. Tabi bu onları da aşan bir konu. Yusuf Ziya Odabaş’ı okula davet ettik. Okullar açıldıktan sonra geleceğinin sözünü verdi. Kendisi de okulumuzun izabe bölümü mezunu.

CHP Milletvekili Avukat Ünal Demirtaş, İYİ Parti Aksaray Milletvekili Ayhan Erel, Gülüç Belediye Başkanı Gökhan Mustafa Demirtaş Endüstri Meslek Lisesi mezunu. Yurt içi ve yurt dışında çok üst mevkilerde görev yapan mezunlarımız vardır. Milletvekillerimiz ile de irtibat halindeyiz. Biz kendilerinden de çalışmalarımız adına destek istiyoruz. Bu okul hepimizin okulu. Okulumuza gelir getirecek başka projelerimizde mevcut. Bunların detaylarıyla ilgili açıklamaları ilerleyen günlerce yapacağız…

Okulumuzun yeri çok güzel mevkide. Birçok projeye yatkındır. Bu konuda Devletimizden, yerel yöneticilerimizden, hayırseverlerden katkı bekliyoruz. Bu konuları resmileştirmek için protokoller yapmayı planladık. Tüm çalışmalarımızı kamuoyuyla paylaşacağız.   

Diğer il ve ilçelerdeki örnekleri de inceliyor, okulumuza göre detaylandırmaya çalışıyoruz. Öğretmenlerimizle, yönetimimizle omuz omuza vererek güzel işler başararak, ülkemize örnek olacağımıza inanıyoruz” dedi.

Bu arada, Tuncay Ertürk, geçtiğimiz günlerde ailesiyle birlikte yaptığı seyahatte rotasını değiştirerek, Turgut Kaçmaz’ın son konuşmasının ardından fenalaşarak hayatını kaybettiği Zafertepe’ye gittiğini ve oradayken duygusal anlar yaşadığını da sözlerine ekledi. 

Kütahya -  Zafertepe’de, 30 Ağustos Büyük Zaferin 100’üncü yıl dönümü programında kalp krizi sonucu yaşamını yitiren Kaçmaz, 31 Ağustos’ta Bozhane camisinde öğlen namazına müteakip kılınan cenaze namazı ve helallik alınmasının ardından Kestaneci Mahallesi Mezarlığında, babası Gazi Hüseyin Kaçmaz’ın yanına defnedildi.

Cenazeye, Zafertepe’de fenalaştığı esnada yanında olan Gençlik ve Spor Bakanı M. Muharrem Kasapoğlu, milletvekilleri, belediye başkanları, parti başkanları, iş insanları, daire müdürleri, çeşitli stk temsilcileri, gençler, Kaçmaz’ın ailesi, yakınları ve sevenleri olmak üzere yüzlerce kişi katılmıştı. 

Haber: Timuçin ÖZAT