Başkan
Posbıyık, mesajında şu görüşlere yer verdi:
“Bugün, milli servetimiz olan kömürü bulan
Uzun Mehmet'i anmak ve uğruna bedeller ödenen kara elmasın, kömürün serüvenini
hatırlamak için bir aradayız.
19. Yüzyılda, Osmanlı İmparatorluğunun borç
içinde olduğu bir dönemde, devlet kömürü İngiltere’den ithal ediyordu ve
ülkemizde büyük bir enerji açığı bulunuyordu.
1829 yılında Padişah II. Mahmut, bir ferman
çıkararak memleketin her yerinde kömür aranmasını emretmişti. Ereğli’nin Kestaneci köyünden, Bahriye eri
Uzun Mehmet’in, Köseağzı mevkiinde bulacağı yanan taşlar, sonrasında ülkenin
kaderini değiştirecekti.
1840’ların sonlarında kömür üretilmeye;
bölgede plansız bir şekilde işletmeler açılmaya, yabancı şirketler çalışmaya
başlamışlardı. Sağlıksız çalışma koşulları ve düzensiz ücretlerle Almanlar ve
Fransızlar, madenlerde egemenlik kurmuştu.
Ereğli Kaymakamı Dilaver Paşa bir nizamname
çıkardı. Bölge köylerinin sağlıklı erkekleri ocaklarda yılın yarısında günde 10
saat çalışmak zorundaydı. Zorunlu çalışmanın adı “Mükellefiyet”ti. Ereğli ve Zonguldak'ta mükellefiyet
dairelerinin olduğu yıllardı...
Savaşın en zorlu koşullarında olsa da
Mustafa Kemal konuya el attı. 1921'de, kömür ve maden ocaklarında çalışma
hayatına ilişkin yasa çıkarıldı. Zorla çalıştırma engellendi, çalışma koşulları
iyileştirildi.
1829 yılında bulunan taş kömürü, yalnızca
Ereğli'nin, Zonguldak'ın ve bölgenin kaderini değiştirmekle kalmamış, ülke
ekonomisi ve sosyal kalkınmasında belirleyici bir güç olmuştur.
Bu milli serveti ortaya çıkarmayı başaran
Uzun Mehmet'in vatan görevi olarak gördüğü bir dava için verdiği mücadele
hepimize örnek olmalıdır.
Bugün zorlu koşullarla mücadele eden
madenci kardeşlerimin ve ailelerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesi için
verdikleri mücadelede her zaman yanlarında olmaya devam edeceğim.
Kara elmas için nice kayıplar vermiş bir
memleketin evlatları olarak, yaşanan faciaların acılarını hala yüreğimizde
hissediyoruz.
En son Amasra’da hayatını kaybeden 42
madenci ile birlikte, bu uğurda şehit olan madencilerimizi saygıyla, minnetle
anıyoruz.
Bu duygularla; 8 Kasım 1829'da Ereğli’mizde
kömürü bulan Uzun Mehmet'i, saygıyla, rahmetle, minnetle anıyor, sizleri sevgi,
barış ve dostluk duygularımla selamlıyorum.”
YORUMLAR