Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 11 il ilçe onlarca ilçeyi, yüzlerce köyü etkileyen deprem felaketlerinde can kaybı 50 bin 399'a yükseldi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, deprem felaketinde son durumu açıkladı. Bir televizyon kanalında açıklamalarda bulunan Soylu; "Can kaybı 50 bin 399'a yükseldi. Bin 120 kimliksiz var. Bunların birbiriyle eşleşecek olanlar var, eşleşmeyecekler var. Adli tıp çalışıyor. Vefat az açıklanıyor sözleri spekülasyon, kimlik tespiti sürüyor, sayı güncellenebilir.

Ölü sayısı şöyle tespit ediliyor:  Savcılıklar, Sağlık Bakanlığı ve özelliklerde kırsalda muhtar ve jandarmanın idari tespiti sonucunda yapılıyor. Suriyeleri kardeşlerimizi Göç Genel Müdürlüğü tespit ediyor. Burada tüm kurumlar işbirliği içerisinde çalışıyor. Kamuoyunu yanıltmanın ne gibi bir sonucu olabilir bizim açımızdan. Ölü sayısı ne ise onu vermeye çalışıyoruz. Depremde ölenlerin sayısını az göstermek kimin işine yarar kimin işine yaramaz. Bunlar süreci itibarsız kılabilmek için ortaya çıkan dedikodular" dedi.

6 Şubat'ta, Cumhuriyet tarihinin en kayıplı afetinde, Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesi merkezli 7,7 büyüklüğündeki salınımdan 9 saat sonra Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde yakınları merkezli 7,6 büyüklüğünde afette, 11 ilde büyük yıkım yaşanmıştı. 7,7 lik (Bazı kaynaklarda 7,8) ilk sarsıntı 80 saniye sürmüştü. İkinci ana şokun ise 45 saniye sürdüğü açıklandı. Bölgede en büyüğü Gaziantep'te 6,5 (bazı kaynaklarda 6,6) olmak üzere on binlerce artçı şok yaşandı. Artçı şokların azalarak, 2 seneden fazla süreceği tahmin ediliyor. Bazı uzmanlar 3 sene sürebileceğini vurguluyorlar. 

Öte yandan, artçı şokların ilk günlere göre yarı yarıya azaldığı kaydedildi. Uzmanlar, 5,o - 5,5 - 6,o büyüklükleri arasında artçıların olabileceği tahmininde bulunmuştu. 

Bu arada, 20 Şubat'ta, Hatay'ın Defne -  Samandağ ilçeleri arasında olan 6,4 büyüklüğündeki sarsıntıda da, 6 vatandaşımız yaşamını yitirmiş, 562 vatandaşımız da yaralanmıştı. Depremde ağır hasarlı olan binalar yıkılmıştı.  

Uzmanlar ve yetkililer, deprem söylemlerine itibar edilmemesi, sorgulanması gerektiğini hatırlatıyorlar. Özellikle sosyal medyada konuyla ilgili bilgi kirliliklerinin hala olduğuna dikkat çekildi.

Derleme: Timuçin ÖZAT