Cumhuriyet Halk Partisi Karadeniz Ereğli İlçe Başkanı Op. Dr.
Eylem Ertuğrul, 20 Eylül Salı yaptığı yazılı basın açıklamasında şu ifadelere
yer verdi:
“TOKİ konut projesi, zaten sosyal devletin yapması gereken
projeler. Biz bu projeden rahatsızlık duymayız. Dar gelirli vatandaşlarımızın
da en önemli ihtiyaçlarından birisi barınma. Bu ihtiyacının sağlanması lazım.
Son yıllarda ülkemizdeki emlak fiyatlarının nasıl arttığı
herkesin malumu. Hem emlak değerleri hem de kira değerleri anlamında ülkenin
her yerinde yüzde 250’lere ulaşan artışlar yaşandı. İnşaat maliyetleri de çok
yüksek oranlarda arttı. Bu artışlar birbirlerine paralel olarak gidiyor.
Toplamda 500 bin konut yapılacak olmasına bir itirazımız yok; fakat bırakın dar
gelirliyi, orta gelirli bir vatandaşın bile mülk edinme şansı yok.
Asıl tartışılması gereken konulardan biri de şudur: TOKİ son
yirmi yıldır ne kadar konut kazandırmış Türkiye’de? Toplamda 1 milyon 700 bin konut.
Şimdi siz bu kadar kısa bir zaman içerisinde önce 250 bin ardından da bir 250
bin konut kazandıracaksınız. Zaten biz ülke olarak inşaattan başka bir şey
üretemiyoruz. Parayı yine beton ekonomisine yönlendiriyoruz.
Ayrıca şöyle bir sıkıntı daha var; bizim yöremiz de dahil
olmak üzere pek çok şehirde iktidar kamu binaları için ihalelere çıkıyor.
Yüklenici firmalar bu ihalelere bile girmiyorlar. Ya şartnameyi beğenmiyorlar
ya da mevcut fiyat artışları altında bu binaları yapamayacaklarını düşünüyorlar.
Bu sıkıntıları da düşünmek lazım. Böyle bir yükün altına girmek herkesin harcı
değil. Bu proje çok büyük müteahhit firmalarının yapabileceği bir çalışma.
Türkiye’nin elbette bu kadar çok sayıda konut üretme gücü var. İnşaat sektörü
emek ağırlıklı bir sektör. Bu sektörde çalışacak elemanlarımız da var. Ancak
Türkiye’de sadece inşaat yapıyoruz; başka bir şey yok. Önümüzdeki iki buçuk yıl
içinde bu konutların 250 binini yapmayı taahhüt ediyorlar; peki bu projeye
girecek olan firmaları nasıl garanti altına alabilecekler? Önce bunun
netleştirilmesi gerekir. Mevcut şartlarla bu ihaleleri alacak firmalar bu kadar
konutu nasıl bitirebilecekler?
Bir seçim yatırımı olarak yapılan bu lansman her şeye rağmen
ekonomiye bir hareket getirecekse de bir gazla başlanan bu projede birkaç sene
içinde Türkiye’nin her yerinde yarım kalmış inşaatlar göreceğiz. Temelleri
atılmış binaların kaçıp gitmiş müteahhitlerini konuşacağız. Bizim endişemiz tam
da budur. Bunu önlemenin yolu da şudur: Eğer iktidar bu projede samimiyse ve
Beşli Çete’yi nasıl garanti altına alıyorsa bu ihalelere girecek müteahhit
firmaları da garanti altına alsın. Onlara sağlanan kolaylıklar bu firmalara da
sağlansın.
Diğer yandan bu konutlar için vatandaştan talep edilen giriş
ücreti cazip gibi geliyor. İnsanlar birkaç ay sıkıntı çekip ilerleyen
zamanlarda rahatça bu taksitleri ödeyebileceklerini düşünüyorlar; ancak aylık
ödemelerin altı aydan altı aya memur maaş zammı oranında artacak olması önemli
bir belirsizlik oluşturuyor. İleride vatandaşın ödeme zorluğu çekebileceği
ödeme tutarları ile karşılaşılması mümkün. İş sonunda bu binaların maliyetleri
çok çok yukarı seviyelerde olabilir. Parasını TL’nin değer kaybı yaşaması
ihtimali sebebiyle bankalara yatıramayan dar gelirli için bu proje cazip
gelebilir; ancak bu şartlarda hiçbir dar gelirli vatandaşımız bu konutların
parasını ödeyemez. Dolayısıyla da bu şartları ortaya koymak, insanların aklıyla
dalga geçmek gibi.
CHP’nin baskıları ile en düşük emekli maaşı ortalama 3 bin 500 lira düzeyine geldi. Emekli vatandaşımız bu projeden konut sahibi olmak istese; elektrik, doğalgaz, kira gibi giderleri varken bu konutun aylık ödemelerini nasıl yapabilecek? Bu ülkede doğalgaz faturasını ödeyemediği için icralık olan yüz binlerce insan var. Yetmedi; bu ülkede KYK kredi borcunu ödeyemediği için icraya verilmiş gençler var. Biz bu insanlara böyle imkanlarla konut sahibi olabileceklerini nasıl anlatacağız? Niyet edecekler; ama ödemelerini yapamadıkları için yine icralık olacaklar.
VATANDAŞA BİR PARMAK BAL ÇALMAK...
Burada görebildiğimiz sadece vatandaşın dudağına bir parmak
bal çalmak ve seçim ekonomisi için kaynak para bulmak. Ayrıca Ülkeyi betona
gömdünüz! Yeter! Artık ihraç edeceğimiz ürünler üretme peşine gidelim. Tarıma
yüzümüzü dönelim. Köylerimiz boşaldı; çünkü bu iktidar hayvancılık yapan
insanları bile bitirdi. Millet sütteki hayvanını kasaba verecek hale geldi.
Bakamıyor hayvanına. Bu sebeple de zaten parasız olan halk için bu kampanya
tamamen seçime endeksli bir kampanyadır. Yine söylüyorum ki Türkiye ekonomisi
betondan ve binadan ibaret değildir."
YORUMLAR