“Sosyal Medya ve İnternet Gazeteciliği Yasası” medyada yeni dönem başlayacak. İnternet medyasında ve sosyal medyada yalan haber, tehdit, hakaret, şantaj, iftira, karalama bilgileri paylaşanlara ağır cezalar verilecek.

Türkiye’de yıllar çıkarılması gündemde olan İnternet Gazeteciliği Yasası, ekim ayında Meclis’e gelecek yasa ile sonuca varacak.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından hazırlanan ve AK Parti tarafından Meclis’e getirilecek olan “Sosyal Medya ve İnternet Gazeteciliği Yasası”, medya sektöründe yeni bir sayfa açacak.

Hazırlanan, “Sosyal Medya ve İnternet Gazeteciliği Yasası” ile yalan haber, tehdit, hakaret, şantaj, karalama yayınlayan ve bu bilgileri yayanlara 5 yıla kadar ertelemesiz hapis cezası geliyor. 

“SOSYAL MEDYA GAZETECİLİĞİ DÖNEMİ SON BULACAK”

İnternet Gazetecileri Federasyonu (İGF) Genel Başkanı Mesut Demir, çıkarılacak yasa ile ülkenin belindeki kamburdan kurtulacağını kaydederek; “On beş yıl önce çıkarılması gereken yasa, nihayet ekim ayında Meclis’e getiriliyor. Bu yasa ile merdiven altı internet haber siteleri, ya kurumsal olacak, ya da yayın yapamayacak. Yalan haber, tehdit, hakaret, şantaj, karalama haber ve bilgileri yapma dönemi son bulacak. Artık sosyal medya gazeteciliği dönemi de sona eriyor. İnternet medyalarından ‘İddia ediliyor’ kelimesinin arkasına sığınarak iftira ve karalama yapılamayacak” şeklinde konuştu. 

“YASA MECLİSTEN OYBİRLİĞİ İLE GEÇMELİ”

Yasanın çıkarılması ile ilgili ciddi çalışmalar yapıldığını da anımsatan İGF Genel Başkanı Demir şöyle devam etti: “Yasanın çıkarılması ile ilgili yoğun mesai harcayan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve ekibine, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na (BTK), Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’na (RTÜK), Basın İlan Kurumu’na (BİK) ve emeği geçen tüm kurum ve kuruluşlara, İnternet Gazetecileri Federasyonu olarak teşekkür ediyoruz. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı bünyesinde kurulması planlanan Sosyal Medya Başkanlığı da, yasanın işlevi anlamında ciddi katkı sağlayacaktır. Meclis’e getirilecek yasaya tüm siyasi parti milletvekillerinin destek vermesi, ülkemizin ve medya sektörünün bekası açısından bir vicdani gerekliliktir.”