Haber
Merkezi -
Deprem haberleri özellikle deprem yaşayan kişilerin psikolojilerini
etkilese de, önlem almaya da teşvik ediyor. Deprem gerçeğini ne kadar görmezden
gelirsek gelelim, Türkiye’de ortalama olarak, 2 yılda bir hasar yapıcı- yıkıcı,
3 yılda bir ağır hasar yapıcı-çok yıkıcı, 6 ila 8 senede bir de afet boyutlu
salınımlar yaşanıyor. Her senede, 4,0-5,0-5,5 büyüklükleri arasında çok sayıda
sarsıntı yaşanmaktadır. Ülkemiz, deprem sıklığı açısında ilk 10 ülke arasında
bulunuyor. Bazen gündemin çok dışında kalsa da ya da genellikle Marmara tartışılsa
da, yer titrettiği zaman, ancak o zaman deprem ve depreme karşı önlemler
tartışılmaya başlanıyor ve sonrasında gündem yine değişiyor.
Türkiye’nin yetiştirdiği önemli jeofizik profesörlerinden
Ö. Ahmet Ercan, uluslararası alanda deprem çalışmalarıyla tanınan bilimcidir.
“ ‘HER
AN DEPREM OLABİLİR’ DEMEK BİLİMSEL DEĞİLDİR”
Büyüklükler ve beklenen tarih aralığı farklı olsa da tüm
uzmanlar Marmara Denizi’nde büyük bir deprem beklendiği konusunda hemfikir.
Prof. Dr. Ahmet Ercan, Türkiye’yi yasa boğan ve on binlerce can alan Gölcük –
Kocaeli merkezli 7,4 (Düzeltilmiş büyüklüğü ile 7,6) 17 Ağustos 1999 Doğu
Marmara Depremi’nin ardından, 22 senedir “Her an deprem olabilir” diyerek
farkında olunmadan toplumun psikolojisinin bozulmaya çalışıldığını ifade
etmişti.
“Hiçbir çalışması olmayan her an deprem bekler” diyen
Prof. Dr. Ercan; gün, ay ve yıl olarak net tarih verilemese de, çeşitli
hesaplama ve istatistiksel bilgiler ile deprem riskinin hangi yıllar arasında yaşanma
ihtimalinin çeşitli olasılıklarla verilebileceğini belirtiyor.
Marmara Denizi’nde, İstanbul ve Tekirdağ açıklarında
beklenen 2 ana depremin, 2045 yılında önce olma ihtimalinin yüksek olmadığını
vurgulayan Ercan, 2030 yılına kadar, Sakarya Çukuru - Bolu arasında hatırı sayılır bir salınım
beklendiğini kısa süre önce açıklamıştı.
10 sene içerisinde beklenen bu deprem, 2021 yılında da
olabilir, 2030 yılında da olabilir demektir.
Aralık 2018’de, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’ne
gelerek, öğrenciler, öğretim üyeleri, halk ve basın mensuplarının yer aldığı 2
buçuk saatlik konferans sunan Prof. Dr. Ahmet Ercan, Türkiye’nin 33 yerinde
deprem beklendiğini sıralamıştı ve bu salınımlardan bazıları da yaşandı. Geçen
sene, İzmir-Sisam Adası arasında olan 6,6 (bazı kaynaklarda 6,9-7,o)
büyüklüğündeki salınımda bu açıklanana yerlerden birinde yaşanmıştır.
MARMARA
DENİZİ ve SAKARYA’da BEKLENEN SALINIMLAR...
Prof. Dr. Ercan’ın, İstanbul-Tekirdağ açıkları (Marmara
Denizi) ve Adapazarı’nda beklediği depremlerle ilgili güncel açıklamalarını
derledik.
İşte
o bilgiler;
"2030
yılından önce birçok deprem uzmanı, İstanbul veya
Tekirdağ'da deprem beklerken, şu anda Sakarya çukuru
dediğimiz çukurda ki bu çukurun batı tarafı Kocaeli doğu tarafı Bolu Tüneli'nin
bulunduğu sahadır. Hesaplamalarım doğru ise bu hatta, 2030 yılına kadar hasar
yapıcı-yıkıcı bir deprem bekliyorum…
Marmara'da gerçekleşen salınımlar, genellikle 150
kilometreyi etkiler Sakarya, Düzce,
Hendek, Akyazı, Gölcük ve İzmit
ile Bolu'yu da etkiler. İstanbul'da sarsılır ama güçlü etkilenmez. Türkiye'de hiçbir yerde
deprem olmasa iki yerde olur. Bir tanesi, Kuzey Anadolu Kırığı ile Doğu Anadolu
Kırığının kesişim noktası Bingöl, diğeri de Sakarya çukurudur…
17 Ağustos 1999 Gölcük-Kocaeli depreminden sonra İstanbul
yakınlarında 2030 yılına kadar deprem ihtimalinin yüksek olduğu açıklanmıştı.
Ben ise, 2015 yılında 2045’ten önce beklenen depremin olmasının benim açımdan
şaşırtıcı olacağını kamuoyuna duyurmuş ve gerekçelerini de açıklamıştım. Marmara’da
olan depremlerle ilgili senelerce araştırmalar yaptım. Makalelerimde ve
kitaplarımda da detaylı şekilde bahsettim. Ben, Marmara Denizi’nde bu kırılmayı
yakın bir zamanda beklemiyorum. Deprem açıklamaları hava durumu verir gibi vırt
zırt olmamalı!
Salınım tahminlerinde, değişim haftalık, yıllık ya da 5 yıllık
değil, 50-100 yıllıktır. ‘Her an deprem olabilir’ diyerek Marmara'da
oturanların ruhsal durumu 22 yıldır bozuldu. Beklenen deprem bir türlü olmuyor?
Neden? Oysa, beklenen Kuzey Marmara depremi için büyüklüğü, İstanbul kolu için
6,3 ile 6,7 arası, Tekirdağ kolu için 7,0-7,2 arasıdır. Bu salınımlar, 2045'ten
önce olursa şaşırtıcı olur."
Prof. Dr. Ercan’ın depremlerle ilgili yüzlerce makalesi
ve birçok kitabı bulunmaktadır. Ercan, ülkenin çeşitli yerlerinde de çok sayıda
konferans vermiştir.
2030 yılından önce Sakarya Çukurunda beklenen depremin
6,5 büyüklüğü civarında olması bekleniyor. Marmara genelinde ise, 7,3
büyüklüğünün üzerinde deprem ihtimalinin düşük olduğu belirtilse de bazı
uzmanlar ise 7,4, 7,6 büyüklüğüne kadar Marmara Denizi’nde deprem
potansiyelinin gelecek yıllar için söz konusu olduğuna dikkati çekmişlerdi.
Olası Sakarya depreminden, Kocaeli, Düzce, İstanbul
özellikle Anadolu yakası, Bolu, Yalova, Zonguldak ve Karabük’ün zemin ve yapı
kalitesine göre etkilenmesi beklense de, hasarın yine zemin ve yapı durumuna
göre, Adapazarı ve çevresinde yoğunlaşması, çevre il ve ilçelerde de titreşimin
etkin şekilde hissedilmesi beklenmektedir. Elbette bu tahminler depremin 6,5
büyüklüğü civarında olması durumunda hesaplanan senaryolardır. Geçtiğimiz
yüzyılda Sakarya’da benzer büyüklüklerdeki salınımların çevresini nasıl
etkilediği net olarak bilinmektedir.
Konuyla
ilgili derleme haberlerimiz farklı uzmanların görüşleri ile gündeme getirilmeye
devam edilecektir. Ayrıca, konuyla ilgili yapılan ve yapılması planlanan önlem
çalışmaları ve risk azaltma projeleriyle ilgili de güncel bilgileri hem yerel
hem de genel olarak önümüzdeki haftalarda, hem gazetemiz Yenihaber hem de haber portalımızda aktarmayı sürdüreceğiz…
Haber-derleme:Timuçin ÖZAT
YORUMLAR