Prime dayalı çalışan satış elamanı, primlerinin
ödenmediği ve maaşının resmiyette aldığı ücretin altında gösterilmesini gerekçe
göstererek istifa etti.
Kıdem ve ihbar tazminatı talep eden işçi, işverenden
olumsuz cevap alınca İş Mahkemesi'nin kapısını çaldı. Tazminat ve işçilik
alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek bayram tatili ücreti, fazla çalışma
ücreti ve hafta tatili ücreti alacağını talep etti. Davalı işveren ise
davacının işe izinsiz ve mazeretsiz olarak gelmemesi sebebi ile hakkında
tutanak tutulduğunu, iş akdinin haklı sebeple feshedildiğini, davacının
herhangi bir alacağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istedi.
Bilirkişi raporu doğrultusunda karar veren Mahkeme; davanın kısmen kabulüne
hükmetti. Kararı davalı avukatı temyiz etti. Dava dosyasını yeniden inceleyen
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi emsal nitelikte bir karara imza attı.
Yargıtay kararında; davacının, primlerin ödenmesini ve
sigortasının gerçek ücret üzerinden yapılmasını istediğini, kabul edilmediği
hatırlatıldı. Kararda şu ifadelere yer verildi: “Davacının tespit edilen
ücretine göre sigorta primlerinin kendisine ödenen ücretten gösterilmediği ve
davacının iş akdini bu nedenle haklı nedenle feshettiği anlaşılmıştır.
Davacının aldığı ücretin sigorta kayıtlarına yansıtılmaması 4857 sayılı Yasanın
24/II-e hükmü gereği işçiye iş sözleşmesini haklı nedenle fesih imkanı verir.
Ancak haklı nedenle dahi olsa iş akdini fesheden taraf ihbar tazminatı talep
edemeyeceğinden, davacının ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi
gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. Mahkeme
hükmünün bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.”
YORUMLAR