Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı ve Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Onur Eşbah, 1-7 Nisan Kanserle Savaş Haftası kapsamında kanser ve Covid-19 pandemisi hakkında önemli bilgiler paylaştı. Ülkemizde her yıl 170 bine yakın yeni kanser tanısı konulduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Eşbah, her yıl kanserden 90 binin üzerinde ölüm görüldüğünü ifade etti. Türkiye’de ölümlerin beşte birinden fazlasının kanser nedeniyle olduğunu belirten Doç. Dr. Eşbah, “Kanser gibi hem kendisi hem de tedavisi bağışıklık sistemini zayıflatan bir hastalığın tanı ve takibi, bu özel süreçte her zamankinden daha dikkatli ve özenli bir yaklaşımı gerektirmektedir. Bu ölümcül hastalıkla kanser kontrol programının ve kanserle mücadelenin Covid-19 pandemisi döneminde de devamlılığını sağlamak gerekmektedir. Kanser hastalarının diğer hastalara göre hastalığın kendisi, cerrahi ve kemoterapi gibi uygulanan tedavilere bağlı olarak immun sistemleri baskılanmıştır ve enfeksiyonlara daha yatkındırlar. Bu nedenle Covid-19 için daha yüksek risk altındadırlar” diye konuştu.
Doç. Dr. Eşbah, kanserin hem kendisinin, hem tedavisinin hem de eşlik eden durumlarının kanserli hastada hem enfeksiyon ihtimalini arttırdığını hem de enfeksiyon olduğunda hastalığın daha ciddi seyretmesine neden olduğunu söyledi. Eşbah, “Aktif kanser tedavisi gören kanser hastalarının Covid-19 enfeksiyonu açısından daha yüksek risk altında oldukları ve bu hastalarda Covid-19’un daha şiddetli geçtiği bilinmelidir” dedi.
“Hastalarımızın sağlığı ve güvenliği için tüm önlemler alınmakta”
Korona virüs pandemisinin başladığı günden bu yana Türk Tıbbi Onkoloji Derneği, onkoloji merkezleri ve medikal onkoloji uzmanlarının ortak fikir birliği içinde çalıştıklarını ifade eden Doç. Dr. Eşbah, “Aktif tedavi gören, yani kemoterapi, immünoterapi ve hedefe yönelik tedavi gören kişilerin tedavilerinin aksatılmaması önerilmektedir. Bu doğrultuda hastanelerimizde hastalarımızın sağlığı ve güvenliği için tüm önlemler alınmaktadır” şeklinde konuştu.
Tüm dünyada Covid-19 pandemisinin olumsuz etkilerinin gün geçtikçe arttığını ifade eden Eşbah, “Bu durum, özellikle tedavi ve takipleri devam etmesi gereken kanser hastalarının korona virüs endişesi ile kontrollerini ertelemesine neden olabilmektedir. Aynı şekilde halihazırda kanser hastası olduğunu bilmeyen ancak fark ettiği belirtilerle ilgili doktora başvurmakta geciken kişiler de erken tedavi şansını kaçırabilmektedir. Salgın sürecince Düzce Üniversitesi Hastanesi’nde Onkoloji Polikliniğimizde hizmet vermeye devam edildi. Bu süreçte birçok onkoloji kliniğinde olduğu gibi tanı almada geciken, tedavi ve takip konusunda isteksiz hastalarımız oldu, ancak onkolojik tedavi ve takibin önemi konusunda bilgilendirme ile hastalarımızın tedavi ve takiplerine devam edildi” diye konuştu.
Pandemi sürecinde kontrollerine gelmeye çekinen, tedavilerine ara vermek isteyen ve aşı olmak konusunda endişeleri olan hastalar olduğunu ifade eden Doç. Dr. Eşbah, “Bu gibi endişeleri olan hastalara gerekli hijyen ve temas önlemleri alındığı sürece hastalığın bulaş ihtimalinin en aza indiği, tedavi ve takibe gelmemeleri halinde hastalığın ilerleyişi ve tedavi aksamasının daha büyük sorunlar ortaya çıkarabileceği anlatıldı. Onkolojik tedavileri tamamlanmış ve rutin kontrollerine devam eden hastaların ancak hekimlerinin onayı ile kontrol tarihlerinin ertelenebileceği söylendi. Bunun için ise hekimleri ile iletişime geçmeleri önerildi. Aşı konusunda ise Türk Tıbbi Onkoloji Derneği’nin ve Sağlık Bakanlığının da önerileri doğrultusunda hastalara aşı olmaları önerildi” dedi.
“Bağışıklık sistemini güçlü tutmak adına beslenme, dinlenme ve uyku düzenine dikkat edilmelidir”
Kanser hastalarının korona virüsten korunması için önerilerde bulunan Dr. Eşbah, “Evlerindeyken gereksiz yere evden çıkış yapmamalıdır. Alışveriş ve günlük ihtiyaçlar için genç bir aile bireyi görevlendirilmeli, tüm ihtiyaçları o kişi sağlamalıdır. Diğer insanlar ile fiziki temas en aza indirilmeli, bağışıklık sistemini güçlü tutmak adına beslenme, dinlenme ve uyku düzenine dikkat edilmelidir. Bulundukları ortamı sık havalandırmalı, ellerini sık sık yıkamalıdır. Evlerinde mutlaka bir ateş ölçer bulundurmalı, ateşleri 38 derece ve üstündeyse maske takarak acil servise başvurmalıdır. Hastaneye gelirken telefon görüşmesi ile halledilebilecek sorunlar bu yolla çözülmeye çalışılmalıdır” ifadelerini kullandı.
Hastaneye kontrole gelirken mümkün olduğunca toplu taşımanın tercih edilmemesi ve en fazla bir refakatçi ile gelinmesi tavsiyesinde bulunan Doç. Dr. Eşbah, “Hastaneye gelirken maske takıp hastane girişinde el dezenfektanı ile el hijyenine dikkat edilmelidir. Hastanede mümkün olduğunca az zaman geçirmek için randevularına tam zamanında gelmeye özen göstermelidir. Ateş, öksürük ve nefes darlığı yakınmaları varsa mutlaka hastaneye gelmeden önce doktoruna haber vermelidir. Hastanede, bekleme salonlarında en az 1 metre mesafe bulunmasına dikkat edilmelidir. Kapı ve pencere kolları, koltukların kolçakları, elektrik düğmeleri, musluk gibi diğer insanların temas ettiği yerlere gerekli olmadıkça dokunulmamalıdır. Muayene süresinin mümkün olduğunca kısa tutulmasına özen gösterilmelidir” dedi.
Dünyada ve ülkemizde ölümlerin beşte birinden fazlasının kanser nedeniyle olduğunu yineleyen Doç. Dr. Onur Eşbah, “Her yıl kaç kişinin, kaç ailenin etkilendiği düşünüldüğünde ne kadar önemli bir sağlık sorunu olduğu daha iyi anlaşılabilir. Sağlıklı yaşam alışkanlıkları edinmenin yanı sıra erken teşhis ve etkili tedavi kanserle savaşta elimizdeki en güçlü silahlardır. Günümüzde Covid-19 virüsünde duyulan korku nedeniyle ciddi semptomlara sahip kişilerin hastane başvuruları gecikmekte, bu da kanser gibi hastalıkların tanı ve tedavisinde gecikmelere yol açmaktadır. Kanser hastalığının korona virüs sürecinde dahi ihmal edilmemesi gerekmektedir” dedi.
: "Kanser hastaları Covid-19 için daha yüksek risk altında"
Doç. Dr. Onur Eşbah, kanser hastalarının Covid-19 için daha yüksek risk altında olduğunu belirterek, “Kanser hastalarının diğer hastalara göre hastalığın kendisi, cerrahi ve kemoterapi gibi uygulanan tedavilere bağlı olarak immun sistemleri baskılanmıştır ve enfeksiyonlara daha yatkındırlar. Bu nedenle Covid-19 için daha yüksek risk altındadırlar” dedi.
07 Nisan 2021 - 17:58
Bu haber 650 defa okunmuştur.
YORUMLAR