100 yıl sonrasının hesap
edildiği raporda, meteorolojik veriler ışığında 'gelecekte olacaklar'
hesaplandı. Rapora göre; 100 yıl sonra sıcaklık değeri dünya genelinde 6 derece
artacak. (Günümüzdeki artış 1 derece civarı) Deniz seviyesi yükselecek ve sahil
şeridi sular altında kalacak. Bunlar
kehanet değil bilimsel ve gerçekleşmesi muhtemel senaryolar…
Küresel iklim değişikliğinin
Türkiye'de en çok etkileyeceği şehirlerarasında kıyı kentleri geliyor. Birçok
ülke, “Küresel İklim Değişikliği ve Eylem Planı” hazırlamıştı. Türkiye’de dahil…
Uzman akademisyen ve sivil toplum kuruluşlarının destek verdiği
raporlarda, sıcaklık değerlerinin küresel ısınma (sera gazı salımı kaynaklı) ve
kentleşme (kent ısı adası etkisi) nedeniyle artacağı, yaz mevsimi artışlarının
kış mevsimi artışlarından daha fazla olacağı vurgulanıyor.
İklim değişikliğinin
belirgin etkileri son senelerde ülkemizde de belirgin şekilde görülmeye
başladı. Afetlerin şiddetlerinde ve sıklıklarında artışlar yaşandı. Kış
sezonunda 1-2 gün içerisinde oluşan 25, 30 derecelik sıcaklık farklılıkları
şaşırttı ve bu bir kez de yaşanmadı!
ISINMAYA YEREL ETKİ: ISI ADALARI
Genel itibarıyla kentleşme
sıcaklıkta logaritmik bir yükselişe sebep olmaktadır. 1950'ler ile 2000'ler
arası gözlenen yıllık sıcaklık artışının yaklaşık 1-2 derecelik kısmının kent
ısı adası etkisinden kaynaklandığı görülmektedir.
Gözlemler kentleşmenin ilk zamanlar sıcaklığı daha hızlı
artırdığına, ilerleyen zamanlarda ise artış hızının azaldığına işaret
etmektedir. Artışın 2030'larda 1.5 dereceyi, 2050'lerde ise 1.7 dereceyi
aşacağı hesaplanmaktadır. Bu ısı artışları küçük gibi görülse de aslında günlük
sıcaklıklardaki 1-2 derecelik artış ve azalış olarak algılanmamalıdır. Küresel
ortalamanın 1 derece altındaki sıcaklıklar ciddi soğumalara 1 derecenin üzerindeki
sıcaklıklarda, sıcak dalgaların güçlenmesine ve birçok ülkede etkili olması
anlamına gelmektedir. Günümüzdeki hesaplamalara göre önlem alınmazsa en kötü
senaryoya göre bir asır sonra küresel sıcaklığın ortalama 5/6 derece artması,
yaşanan felaketlerin kat ve kat artması anlamına gelmektedir. Çocuklarımız ve torunlarımız için durum pek iç
açıcı gözükmüyor. Küresel iklim değişikliği, tarımdan, ekonomiye, canlı yaşamından çevreye birçok alanımızı ve
yaşantımızı etkileyecek. Bu durumun etkileri günümüzde de görülmeye başlandı.
GERİ DÖNÜŞÜM…
Geri dönüşüm bilincinin
yaygınlaştırılması ve devlet-millet olarak üzerimize düşeni yapmamız gerekiyor.
Geri dönüşüme verilen önem son yıllarda olumlu gelişmeler arasında yer alsa da
bu durum çok yetersiz. Plastik kullanımı da hala çok yaygın ve gelişigüzel doğaya
atılıyor. Biten pillerin çöpe veya doğaya atılması toprağı zehirliyor. Ancak
geri dönüşüm kutularına atılan piller hem değerlendiriliyor hem de doğaya zarar
verilmemiş oluyor.
SICAKLIK ARTIŞI 5 DERECEYİ BULACAK
Raporlara göre, kötümser senaryoya göre artış hemen hemen
doğrusal olacak ve yüzyılın sonunda beş dereceyi bulacaktır. En iyimser durumda
bile sıcaklık artışı bir derecenin üzerinde gerçekleşecek. Yaz mevsimi sıcaklık
artışları kış mevsimi sıcaklık artışlarından daha fazladır. Bu durumda, yağış
rejimleri değişecek ki bu değişim zaten başladı. 2-3 aylık yağış bazen 2-3
günde düşerek taşkınlara de neden oluyor. Türkiye’de gözlemlenmeye
büyüklüklerde dolular da etkili olmaya başladı ve bunların sıklıklarındaki
artışlar kayıt altına alınmış durumdadır.
2035 yılına kadar sıcaklık artışı Temmuz ayı için 1.5 derece civarında
öngörülürken şubat ayı için bu değerin 0.9 derece gerçekleşmesi beklenmektedir.
Yüzyılın ortası için sıcaklık artışı öngörüsü temmuz ayı içi 3.2 derece, aralık
ayı için 2.0 derece; yüzyılın sonu için temmuz ayı 6 derece, aralık ayı ise 4
derecenin hemen altında sıcaklık artışı olacak. Birçok kentte kar yağışları
olmayacak ya da çok ender aralıklarla görülecek.
Gelecekte serin günlerin azalması öngörülmektedir. Bütün
senaryolar serin geceler yüzdesinin 2021-2035 dönemi arasında yarı yarıya
azalacağını öngörmektedir. Azalma yüzyılın ortasına kadar devam edecektir.
Yüzyılın son 20 yıllık dönemi için kıyı kesimlerde, 1961-1990
normlarına göre serin gecelerin hemen hemen hiç oluşmayacağını öngörmektedir.
Sıcak geceler, 2035 dönemine kadar yüzde 30 artacak. Yüzyılın sonunda, 1961-1990
normlarına göre sıcak geceler tanımına giren günler tüm yılın yüzde 70'ini
kapsayacaktır.
SAHİLLER ETKİLENECEK
Liman
kentleri deniz suyunun yükselmesinde olumsuz şekilde etkilenecek ve devam
etmesi durumunda kıyı kentleri sular altında kalacak. Ekonominin kalbi
durumundaki birçok tesiste riskli yerler arasında yer alıyor.
Örneğin; Karadeniz Ereğli ilçesinin sular altında kalması ile Türkiye'nin en büyük dünyanın ise sayılı demir çelik üretim alanları arasında yer alan Ereğli Demir çelik
Fabrikaları da (ERDEMİR) önlem alınmazsa yüzyılın sonunda ya da 22’nci yüzyılın başında
sular altında kalacak.
ISINMA
İHTİYACI AZALACAK
Akdeniz iklimi özelliklerinin artması, insanları ve turizmi
pozitif etkileyecek. Sıcaklıkların artması kış mevsiminde kar ile mücadele
faaliyetlerini azaltacak. Buzlu ve donlu günlerin azalması tuzlama
faaliyetlerini ve kent içi ulaşımda yaşanan problemleri azaltacak. Sıcaklık
artışının kar ve sis olaylarını azaltması kara, deniz ve hava ulaşımındaki
aksamaları azaltacak. Kış ısıtma ihtiyacı azalacak. Ancak, bunlar olumlu olsa
da olumsuz etkiler insanoğlunun yaşamını zorlaştıracak.
KURAKLIK TEHDİDİ ARTIYOR
Yaz yağışlarındaki düşüş ve buharlaşma, terlemedeki artış su
kaynaklarında azalmaya yol açacak.
Su kaynaklarındaki azalma kuraklık gibi ekstrem olaylara kırılganlığı artıracak.
Ekstrem sıcaklık olaylarındaki artış yaşlılar, çocuklar ve kalp-damar
hastalıkları olanlar için tehdit oluşturacak.
Yaz soğutma ihtiyacı ve yıllık toplam enerji talebi artacak.
Sıcaklık artışı yangın riskini artıracak. Büyük orman yangıları meydana
gelecek. Ormanların azalması toprak kaybına neden olacak ve hayvanların yaşam
alanları yok olmaya başlayacak.
Ekosistem servisleri sıcaklık artışlarından olumsuz etkilenecek.
Sıcaklık artışı ve kurak dönemin uzaması park, bahçe ve yeşil alanların bakım
maliyetini artıracak.
Fırtına, dolu, şiddetli yağışlar, yıldırım ve ani sıcaklık değişimleri, ekstrem sıcak dalgalarının güçlerinde ve sıklıklarında bölgesel olarak artışlar yaşanacak. Bir bölgede kuraklık görülürken diğer bölgede sellere yol açan yağışlar gözlemlenecek ki günümüzde bu durumların sıklıklarında ve şiddetlerinde artışların olduğu tespit edildi...
Derleme: Timuçin ÖZAT
YORUMLAR