"Önce insan hakları diyerek sorumluluğu üstümüzden atamayız"

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde, Gönülden Hayvan Sevenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Belgin Alcan, Dünya Hayvan Hakları Günü vesilesi ile yaptığı açıklamada, hayvanların haklarını yasal maddelerle belirterek; “Hayvanlara yapılan şiddetin, tecavüzün idari para cezasıyla geçiştirilmesini istemiyoruz” dedi.

"Önce insan hakları diyerek sorumluluğu üstümüzden atamayız"

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde, Gönülden Hayvan Sevenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Belgin Alcan, Dünya Hayvan Hakları Günü vesilesi ile yaptığı açıklamada, hayvanların haklarını yasal maddelerle belirterek; “Hayvanlara yapılan şiddetin, tecavüzün idari para cezasıyla geçiştirilmesini istemiyoruz” dedi.

05 Ekim 2020 - 04:23

Haber Merkezi - Karadeniz Ereğli Gönülden Hayvan Sevenler Derneği Başkanı Belgin Alcan, 4 Ekim Dünya Hayvan Hakları ve Hayvanları Koruma Günü sebebiyle basın açıklaması yaptı.

4 Ekim Pazar, saat 14.00’da derneğin bahçesinde gerçekleştirilen açıklamada, hayvanlara karşı uygulanan şiddetin kanunlarımızda cezası olduğunu hatırlatan Alcan, cezaların tam olarak yeterli olmadığına da dikkat çekti.

“Konuya duyarlı herkese sesleniyoruz. Sokakta yaşayan sahipsiz hayvanlar, başta kedi ve köpekler olmak üzere, yaşadıkları bölgeden uzaklaştırılamaz. Hiçbir şekilde, alışmış olduğu yerde yaşama hakkı elinden alınamaz” diyen Belgin Alcan, şu ifadelerle devam etti:

“5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu, sahipsiz hayvanların yaşam hakkını, yasal güvence altına almıştır.

Sokaktaki hayvanlarına bakan gönüllü ve hayvan severlerin bu hayvanlar için koydukları yemek ve su kaplarına zarar verilmesi, atılması, hatta besleme yapan kişilere tepki verilmesi, bölgede yaşayan hayvanlara kötü muamele edilmesi suç teşkil etmektedir.

Ailelerin yaşam kültürlerinin farklı olması gibi sokak hayvanları ile ilgili bakış açısı ve beklentileri de farklıdır. Öyle ki, 2004 tarihinden itibaren yürürlükte olan Hayvanları Koruma Yasası düşüncelere göre değil, yasal zorunluluklar çerçevesinde uygulanmaktadır. Evcil, sahipsiz sokak hayvanlarının yaşam alanı, yerleşim yerleri, kamu ortak alanları (park, cadde, sokaklar) olarak belirlenmiş ve bu konuda yasal zorunluluklar kanunlar çerçevesinde belirtilmiştir.

5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun 4. Maddesinin (a) fıkrasında: ‘Bütün hayvanlar eşit doğar ve bu kanun hükümleri çerçevesinde yaşama hakkına sahiptir.’ Hükmü gereği, hayvanların yaşam hakkına karşı çıkılamaz. Yine 4. Maddenin (b) fıkrasında belirtildiği gibi; 'Sahipsiz hayvanlarında sahipli hayvanlar gibi yaşamı desteklenmelidir.’ Hükmü vardır. Yine 4. Maddenin (c) fıkrası: ‘Hayvanların korunması, gözetilmesi, bakımı ve kötü muamelelerden uzak tutulması için gerekli önlemler alınmalıdır’ denilmektedir.

Ayrıca, sokak hayvanlarının beslenmesi ile ilgilenen gönüllüleri engellemek de kanuna aykırı bir eylemdir. Çünkü, 5199 sayılı kanunun 4. Maddesi (d) fıkrasının: ‘Hiçbir maddi kazanç ve menfaat amacı gütmeksizin, sadece insani ve vicdani sorumluluklarla, sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanlara bakan veya bakmak isteyen ve bu kanunda öngörülen koşulları taşıyan gerçek be tüzel kişilerin teşviki ve bu kapsamda eş güdüm sağlanması esastır.’ Hükmü, sokak hayvanlarını besleyen ve onların bakımıyla ilgilenen kişileri destekler.

UYGAR İNSAN TÜM CANLILARIN HAKKINI GÖZETİR

Hayvanlara kasıtlı olarak kötü davranmak, acımasızca ve zalimce işlem yapmak, dövmek, aç bırakmak, aşırı soğuğa ve sıcağa maruz bırakmak, bakımlarını ihmal etmek, fiziksel ve psikolojik acı çektirmek suçtur.

İnsanın insana ve insanın hayvana şiddet uyguladığı günümüzde, bu şiddetten en büyük payı hayvan dostlarımız almaktadır.

Hayvanlara yapılan şiddetin, tecavüzün idari para cezasıyla geçiştirilmesini istemiyoruz. Hayvanlara karşı işlenen tüm haksız fiillerin Ceza Hukuku kapsamına alınmasını, hayvanlara şiddet uygulayan suçluların, mahkemelerde yargılanarak gerekli cezaları almalarını istiyoruz.

Gözlerimizi kapatarak ‘Önce İnsan Hakları’ diyerek bu sorumluluğumuzu üzerimizden atamayız. Çünkü hayvanlara işkence, aynı zamanda bir insan hakları ve etik sorunudur.

Bir toplumun ahlaki gelişimini ve uygarlık seviyesini anlamak için, hayvanlara nasıl muamele ettiğine bakmak gerekir.

Soruyoruz: Onlara haklarını savunacak mekanizmalar çalışmadığı sürece Türkiye uygarlık düzeyine ulaşabilecek mi?

Hayvanları koruyalım ve sahip çıkalım. Onlara güzel muamelede bulunalım.

Unutmayalım ki onlarca birer candır.

Uygar insan tüm canlıların hakkına saygı duyan insandır…

Dünya Hayvan Hakları Günümüz kutlu olsun.” 

                             

                                                               Belgin ALCAN


Haber: Timuçin ÖZAT

Bu haber 1257 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum