Son yüzyılın en büyük ikinci afetiydi…

Cumhuriyet tarihimizin en büyük ikinci afeti olan Doğu Marmara Depremi’nin üzerinden 22 yıl geçti. 17 Ağustos 1999 tarihinde sabaha karşı yaşanan deprem, 4 bölgede onlarca il ve ilçeyi etkilemiş, on binlerce can almıştı…

Son yüzyılın en büyük ikinci afetiydi…

Cumhuriyet tarihimizin en büyük ikinci afeti olan Doğu Marmara Depremi’nin üzerinden 22 yıl geçti. 17 Ağustos 1999 tarihinde sabaha karşı yaşanan deprem, 4 bölgede onlarca il ve ilçeyi etkilemiş, on binlerce can almıştı…

Son yüzyılın en büyük ikinci afetiydi…
16 Ağustos 2021 - 15:11

Haber Merkezi - 1999 Gölcük Depremi, İzmit Depremi, Marmara Depremi ya da 17 Ağustos 1999 depremi, 17 Ağustos 1999 sabahı, yerel saatle 03.02'de gerçekleşen, Kocaeli/Gölcük merkezli deprem. Richter ölçeğine göre 7,5 (Mw) büyüklüğünde gerçekleşti. 1939 Erzincan (7,9) depreminden sonra Cumhuriyet tarihimizde en büyük deprem felaketi olan afet, çok büyük çapta can ve mal kaybına neden olmuştur. On binlerce binanın yanı sıra, yollar çökmüş, köprüler yıkılmış, birçok araç ile tesis kullanılamaz hale gelmiştir.  

17 Ağustos depremi, Marmara Bölgesi’nin yanı sıra, Ege, İç Anadolu Bölgeleri ile Batı Karadeniz’de il, ilçe ve köyleri etkilemiş, hasarlar ve can kayıplarına neden olmuştur.

Ankara'dan, İzmir'e, Edirne’ye kadar geniş bir alanda hissedilen ve 45 saniye süren salınım da, resmî raporlara göre 17 bin 480 ölüm, 23 bin 781 yaralanma oldu. 505 kişi sakat kaldı. 285 bin 211 ev, 42 bin 902 iş yeri hasar gördü…

Resmî olmayan bilgilere göre ise yaklaşık, 50 bin ölü, ağır-hafif 100 bine yakın yaralı olmuştur. Binlerce kişinin kayıp olduğu baza alınınca ölü sayısının resmi kayıtlara yansıyanlardan çok daha fazla olduğu anlaşılmaktadır.  Ayrıca, 133 bin 683 çöken bina ile yaklaşık 600 bin kişi evsiz kalmıştır. Yaklaşık 16 milyon insan, depremden değişik düzeylerde etkilenmiştir. Bu nedenle Türkiye'nin yakın tarihini derinden etkileyen en önemli olaylardan biridir. Deprem gerek büyüklük, gerek etkilediği alanın genişliği, gerekse sebep olduğu maddî kayıplar açısından son yüzyılın en büyük depremleri arasında ikinci sırada yer almaktadır.

Batı Karadeniz’de de, o zamanlar Bolu’nun ilçesi olan Düzce, Bolu, Zonguldak, Karabük ve Bartın’da can ve mal kayıpları yaşanmıştı. Zonguldak ve ilçelerinde 7 kişi yaşamını yitirmişti. Artçı şoklar ve ikinci büyük deprem korkusu ve yayılan dedikodularla halk, depremin yıkım yapmadığı yerlerde bile günlerce evlerine girememiş, sahillerde, parklarda, meydanlarda, kumsallarda sabahlamıştı. Araçları olanlarda araçlarında kalmış, çadır satışlarında da büyük artışlar yaşanmıştı.  

Depremin Türkiye'nin önemli bir sanayi bölgesi olan Marmara Bölgesi'nde meydana gelmiş ve çok geniş bir coğrafyayı etkilemiş olması, ülkede büyük sıkıntılara neden olmuştur.

Deprem kuşağında yer alan Türkiye bu afete hazırlıksız yakalanmıştı, artçı depremler aylarca sürmüş, onlarca ülkeden kurtarma ekipleri ve maddi yardım gönderilmişti.

Türkiye’de her gün hissedilen ya da edilmeyen onlarca depremcik olmaktadır. Her sene 5,0’ın üzerinde birkaç deprem yaşanıyor.

Kandilli Rasathanesi veri tabanına göre, 2-3 senede bir de yıkıcı ya da çok yıkıcı, 6-8 senede bir de afet boyutlu salınımlar olmaktadır. Her yüz yılda 1 ya da 2 kez de tsunami (süpürtü) yaşanıyor.  

Türkiye devlet ve millet olarak 20 sene öncesine göre bu konuda çok daha bilinçlidir ancak bu elbette yeterli değildir. 2000 yılından önce yapılan birçok bina risk teşkil etmektedir. Dünyanın en aktif deprem kuşaklarından birinde yer alan ülkemiz geçmişte olduğu gibi gelecekte de büyük depremlerden etkilenecektir.

Her sene acılar tazelenerek, depremde yaşamını yitirenler dualarla anılıyor ve deprem bilinci bir kez daha vurgulanıyor.

Depremin yıkamayacağı tek şey BİLİNÇTİR!

Derleme: Timuçin ÖZAT

Bu haber 2733 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum